Kabuğun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kabuğun var mı?
Lottie, bu kabuğun bacakları var!
Kabuğun bacakları var!
Lottie, bu kabuğun bacakları var!
Kabuğun bile sağlık yararları vardır!
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Tek gerçek fark kabuğun içindeki pigmenttir.
Kabuğun bile sağlık yararları vardır!
Çünkü vitamin değerleri kabuğun hemen altındadır.
Senin kabuğun çok sert.
Sen çürük bir muzsun'' Simsiyah olmuş kabuğun.
Her kabuğun içinde deniz yaşar derler.
Örneğin, bir elmada, birçok besin doğrudan kabuğun altında bulunur.
Hayır, kabuğun içinde bir kaplumbağa.
Başlangıçta, insanlar ağrıyı ve ateşi hafifletmek için kabuğun kendisini çiğnedi.
Bu kabuğun kalınlığı ne kadar, ötesinde ne var?
Herhangi bir bitki örtüsü göremiyorsanız,parmağınızı kabuğun üzerinden geçirin.
Kabuğun altındaki tabletlerde bulunur( hap).
Bu teknik ağacın yapısını gerçekçi kılarak, kabuğun yapısını pratik olarak tekrarlar.
Fakat o sert kabuğun altında yumuşak bir kalp var.
Ve ev yapımı tarifler için, ekmek kırıntıları kullanmak gerekir, böylece kabuğun yıkanması daha zor olur.
Bu sert kabuğun altında hâlâ bir çocuksun.
İlk aşamada bir kaplumbağa çizmek için, kabuğun bir parçası olarak yarım daire çizin.
Hazırlık, kabuğun parlak rengi ile kanıtlanacaktır.
Sonuç olarak, bu, Snell standardının test çizgisinin üzerinde kabuğun tamamen pürüzsüz olmasını sağlamıştır.
Ağaç üzerindeki kabuğun neden yapıldığıyla daha fazla ilgilenirdim.
Elma içerisinde yer alan değerli maddelerin dörtte üçü, kabuğunda veya doğrudan kabuğun altında bulunur.
Çünkü o kabuğun… o yakışıklı kabuğunun altı… bomboş!
Kabuğun durumu iyileştiğinde, fizyoterapi yöntemleri bağlanır.
Doğu Kuzey Amerikanın altındaki kabuğun doğası, bir depremin ne kadar hissedildiğini belirler.
Kabuğun beyaz kısmından hiç gelmediğinden emin olun, tadı acılaştırır.