KALABALIĞA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim
Sıfat
Menge
miktarı
birçok
bir çok
çok şey
çok fazla
kalabalık
pek çok
çok sayıda
var
büyük
die Leute
halk
millet
kişi
insanlar
adamlar
insanı
Masse
kütlesi
toplu
kitlesi
kalabalık
yığını
crowd
kalabalık
bir crowd
Publikum
seyirci
halk
izleyiciler
kalabalık
bir izleyici
bir izleyici kitlesi
kitleye

Kalabalığa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kalabalığa sor.
Frage die crowd.
Figueres kalabalığa sordu.
Golden fragte die Menge.
Kalabalığa sormuş.
Crowd gefragt.
Şimdi kalabalığa bak.
Jetzt schaust du zum Publikum.
Kalabalığa el salla!
Wink der Menge!
Combinations with other parts of speech
İlk önce kalabalığa sordu.
Zuerst wurden die Leute gefragt.
Kalabalığa ihtiyacım var.
Ich brauche ein Publikum.
Neden? Bir kere, aşağıdaki kalabalığa bak.
Guck dir mal die Menge da unten an.
Kalabalığa Yemek Vermek.
Füttern einer Menschenmenge.
Patika üzerindeki kalabalığa dikkat edin.
Beachten Sie die Menschenmenge auf den Brüstungen.
Bu kalabalığa ihtiyacım varmış.
Ich brauche die Masse“.
Senin adınla bu kalabalığa karşı çıktık.
In deinem Namen sind wir gegen diese Menge gekommen.
Kalabalığa rağmen huzurlu.
Ruhige Ruhe trotz der Menge.
Tamam, şimdi bu kartı kalabalığa göster, tuttuğun kart bu muydu?!
Ok, zeigen Sie diese Karte der Menge.
Kalabalığa karşı duyulan korku.
Die Furcht vor der Menge.
Bu kesinlikle turistik olanı,ama bu, kalabalığa değer.
Dieses ist sicherlich touristisch,aber es ist die Menge wert.
Kalabalığa ateş açma emri var.
Feuer auf die Menge eröffnen.
Bu arada Leverock kalabalığa uçan öpücükler vermekle meşgul!
Mittlerweile ist Leverock damit beschäftigt, der Menge fliegende Küsse zu geben!
Kalabalığa el salla ve şapkanı fırlat.
Wink der Menge zu und werfe diesen Hut.
Orkestrayı yönetmek isteyen insan, kalabalığa sırtını dönmek zorundadır.”.
Ein Mann, der das Orchester führen will, muss der Menge den Rücken kehren.“.
Bu kalabalığa bir yazar sözü verildi.
Diesem Publikum wurde ein Autor versprochen.
Yapılan bir araştırma gösteriyor ki kalabalığa karşı konuşmak, insanların bir numaralı korkusudur.
Eine Umfrage hat ergeben, das Reden vor einer Menschenmenge ist.
Kalabalığa rağmen manzarası huzur veriyor.
Trotz der Menschenmenge geht Ruhe von der Szene aus.
Kilit bir sahnede Brian, kalabalığa, hepsinin birey olduğunu söyler.
In einer Schlüsselszene erzählt Brian einer Menschenmenge, dass sie alle Individuen sind.
Kalabalığa ateş açma emrini sen mi verdin?
Haben Sie Befehle gegeben, auf die Menge zu schießen?
Kilisenin önünden geçerken, kalabalığa boğazı için biraz su için yalvardı.
Als er vor der Kirche vorbeikam, bat er die Menge um etwas Wasser für seine ausgetrocknete Kehle.
O kalabalığa yeni bir Jude Hays şarkısı verdim.
Ich habe der Menge einen neuen Jude-Hays-Sing gegeben.
Aşağılamak için göstereceğim. Bu kalabalığa eşiyle çektiği müstehcen, iğrenç seks videosunu Hancocku.
Um Hancock zu demütigen, zeige ich der Menge das ekelhafte Sexvideo mit seiner Frau.
Kalabalığa karıştılar ama içlerinde yavaş bir tane vardı.
Sie verschwanden in der Menge, aber einer war zu langsam.
Pekala siz olsaydınız ne yapardınız?'' diye sordu Usta kalabalığa,'' eğer Tanrı doğrudan yüzünüze.
Und was würdet ihr tun", fragte der Meister die Menge,„wenn Gott euch ins Angesicht sagte.
Sonuçlar: 122, Zaman: 0.0566
S

Kalabalığa eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca