Menschenmenge Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Menschenmenge zeigen.
Vor der Menschenmenge.
Menschenmenge gezeigt wird.
Kalabalık gösterir.Ab in die Menschenmenge!
Hadi karış kalabalığın içine!Menschenmenge im Anmarsch.
Kalabalık yaklaşıyor.
İnsanlar da tercüme ediyor
Und dann höre ich eine Menschenmenge.
Sonra kalabalığın sesini duydum.Menschenmenge nähert sich.
Kalabalık yaklaşıyor.Schöne Kirche abseits der Menschenmenge.
Menschenmenge an der Copacabana.
Ich kann das Ende der Menschenmenge kaum noch sehen.
Ben bu kalabalığın sonunu göremiyorum.Die Menschenmenge applaudierte ihn.
Kalabalık onu alkışladı.Der Rest ging im Lärm der Menschenmenge verloren.
Fakat sesi kalabalığın gürültüsünde kayboldu.Die Menschenmenge ist nicht sehr gross.
Kalabalık çok büyük değil.Wie hat man denn die Menschenmenge zurückgehalten?
Başka insanlar. Kalabalığı nasıl geride tuttular?Die Menschenmenge wuchs mit jeder Minute.
Kalabalık her dakika büyüyordu.Fotografieren Sie gerne inmitten der Menschenmenge….
Mahşeri kalabalığın ortasında resim çektirirsin….Vor einer Menschenmenge zu sprechen?
Kalabalık önünde konuşmak mı?Georgette-Sari sind sicher der beste Weg, um eine Menschenmenge zu beeindrucken.
Georgette sarees, kalabalığı etkilemenin en iyi yolu olduğundan emin.In der Menschenmenge winkt eine Hand.
Kalabalığın içinden bir el kalktı.Der Angreifer ist wegen der Menschenmenge nicht zu sehen.
Kalabalıktan dolayı müşteriler bizi görmüyor.Die Menschenmenge begann zurückzuweichen.
Kalabalık geri çekilmeye başladı.Sicherheitskräfte versuchten, die Menschenmenge auseinanderzutreiben.
Emniyet güçleri kalabalığı dağıtmak istedi.Die Menschenmenge steht geschlossen hinter ihm.
Bütün kalabalığı avucunda tutuyor.Aber sie kamen wegen der Menschenmenge nicht bis zu Jesus durch.
Fakat onlar kalabalıktan dolayı İsa ya yaklaşamadılar.Die Menschenmenge blickte nach oben und sah mich.
Kalabalıktan biri tesadüfen yukarı baktı, beni gördü.Ich bin froh, dass wir die Menschenmenge losgeworden sind.
O kalabalıktan ve insanlardan kurtulduğumuz iyi oldu.- Çok gerilmiştim.Die Menschenmenge hinter dem Palast muss auch dabei sein.
Sarayın oradaki kalabalığı da bir an önce dağıtmaya başlayın.Als Jesus die Menschenmenge sieht, da hat er Mitleid.
İsa kalabalığı görünce onlara acır.Menschenmenge auf der Piazza di Spagna, Nachtaufnahmen mit vielen Menschen.
Piazza di Spagnada kalabalık, birçok insanla gece çekimleri.Die Hälfte der Menschenmenge sind jedoch unsere Leute.
Ancak kalabalığın yarısı bizden olacak.
