KALABALIKTA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

in einer Menschenmenge
im Publikum

Kalabalıkta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kalabalıkta Bir Yüz( 1957).
Ein Gesicht in der Menge(1957).
Ama hâlâ bu kalabalıkta yalnızım.
Aber ich bin noch immer allein in der Menge.
Kalabalıkta olmaktan mutlu?
Glücklicher in einer Menschenmenge?
Etrafında ve kalabalıkta ajanlar olacak.
Agenten sind bei ihm und in der Menge.
Kalabalıkta sızlanan biri var Drew.
Da ist ein Würstchen, Drew.
Combinations with other parts of speech
Seni vuran adamı kalabalıkta kaybettim.
Ich hab den Schützen in der Menge verloren.
Kalabalıkta bir yüz olmayı seçtim.
Ich war ein Gesicht in der Menge.
Sigara İçen Adam kalabalıkta kaybolur.
Der Cigarette-Smoking Man verschwindet in der Menge.
Kalabalıkta hep elimi tutardı.
In Gruppen hielt er immer meine Hand.
Kazandıklarınızı kalabalıkta gizleyeceğinizi farz edersek.
Es würde Ihre Gewinne in der Menge verstecken.
O kalabalıkta olanlar tehlikeliydi.
Die Menschenmenge war gefährlich.
Portre Yarışmasının Kazananı: Kalabalıkta Bir Yüz.
Gewinner des Porträt-Wettbewerbs: Ein Gesicht in der Menge.
Kalabalıkta bizi kimse görmez.
Niemand wird uns in der Menge bemerken.
Evcil hayvanınız kalabalıkta daha çekici ve dinamik olacak.
Machen Sie Ihr Haustier attraktiver und dynamischer in der Menge.
Kalabalıkta konuşan kimse yok, demek?
Und hier aus der Menge spricht auch niemand, oder?
Bir paraşütçü kalabalıkta riskli ama mükemmel iniş yaptı.
Ein Fallschirmspringer eine riskante, aber perfekte Landung in der Menge.
Kalabalıkta harika insanlar var. Teşekkürler. Evet.
Danke. Wie haben tolle Leute im Publikum. Ja.
Ama itiraf etmem gerek bu kalabalıkta oğlumu görmek çok güzel.
Aber ich muss zugeben, dass ich es liebe, meinen Jungen im Publikum zu sehen.
Bu kalabalıkta onu nasıl bulacağız?
Wie können wir ihn hier in der Menge finden?
Ayrıca ortalama Japondan uzun, yani kalabalıkta dikkat çeker.
Und er ist größer als der durchschnittliche Japaner, also wird er in einer Menschenmenge herausstechen.
O kadar kalabalıkta nasıl kalacaktı ayakta.
Wie Sie in der Menge stehen konnte.
Bu Yer Takip Zinciri,Arkadaşlarınızı Tekrar Kalabalıkta Kaybedemeyeceğiniz anlamına gelir.
Diese Location-Tracking Armband bedeutet, dassSie nie wieder Ihre Freunde in einer Menschenmenge verlieren werden.
Ama o kalabalıkta bulmak mümkün değil.
Aber er ist nicht in der Menge zu finden.
Bu şekilde kalabalıkta çocuğunuzu bulursunuz.
So findest du dein Kind in Menschenmengen wieder.
Kalabalıkta durup size doğru bağıracağım, habibi.
Ich stehe in der Menge und jubele dir zu, Habibi.
O kadar kalabalıkta rezil ettiler beni.
Ich war so geflasht von der Menschenmenge.
Kalabalıkta cesur olmak sizin için kolay tabii.
Es ist leicht, in einer Menschenmenge mutig zu sein.
Insanlar kalabalıkta dikkat çekmezler.
Menschen die in der Menge nicht auffallen.
Kalabalıkta Bir Yüz( A Face in the Crowd).
Ein Gesicht in der Menge(A Face in the Crowd).
Buradaki kalabalıkta ağabeyimi de kaybettim.
Dort habe ich meinen Bruder in der Menschenmenge verloren.
Sonuçlar: 73, Zaman: 0.0358

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca