Karanlıktaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Karanlıktaki Iş.
Arbeit im Dunkeln.Şubat 2009: Karanlıktaki Yılan.
Februar 2009: Schlange im Dunkeln.Karanlıktaki Katil.
Mörder im Dunklen.İsterseniz 2013ü karanlıktaki bir yıl olarak düşünün.
Betrachtet 2013 als ein Jahr im Dunkeln, wenn ihr wollt.Karanlıktaki Düşman.
Feind im Dunkeln.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
karanlık madde
karanlık tarafa
karanlık lord
karanlık güçler
karanlık bir yerde
karanlık sanatlara
karanlık enerji
karanlık bir odada
karanlık bir tarafı
karanlık maddenin
Daha
Fiillerle kullanım
Game Of Thrones- Episode 3- Karanlıktaki Kılıç.
Game of Thrones: Folge 3- Karanlıktaki Yalanlar.
Lügen im Dunklen.Onlara geceleyin saldırabiliriz. Karanlıktaki duman gibi hareket ediyorlar.
Wir können sie nachts angreifen und uns wie Nebel im Dunklen bewegen.Karanlıktaki Yalanlar.
Lügen im Dunkeln.Ama bu yalnızca bilim“ karanlıktaki” şeyi göremediği içindir.
Aber das liegt nur daran, dass die Wissenschaftler nicht sehen können, was„im Dunkeln“ liegt.Karanlıktaki kara kedi!
Schwarze Katze im Dunkeln.Sadece biz ve kameralar ve karanlıktaki o muhteşem insanlar.
Nur wir und Karanlıktaki gölge gibi.
Wie ein Schatten im Dunkeln.Amerikalı dostlarım… karanlıktaki çocuklar gibi… gölgelerde saklanamayız.
Meine amerikanischen Landsleute, wir dürfen nicht vor Schatten erschrecken wie Kinder im Dunkeln.Karanlıktaki bir yengeç gibi.
Wie eine Krabbe im Dunkeln.Güneşin altında yaşayanların ve karanlıktaki ölülerin yoldaşısın.
Und O karanlıktaki bir ışık gibiydi.
Er war Licht in der Dunkelheit.Belki Tanrıyı bunun nedeni olarak değil,… bu dönemde karanlıktaki bir ışık gibi görmek en iyisidir.
Aber vielleicht ist es besser, Gott als Licht in dieser dunklen Stunde zu sehen und nicht als deren Ursache.Karanlıktaki Kadınlar- Kolektif.
Die Frau im Dunkeln- Notensammlung.Resim: Karanlıktaki güzel kadın.
Porträt Karanlıktaki zamanınız sona eriyor.
Eure Zeit in der Finsternis ist vorbei.Edgar Allan Poe, karanlıktaki takipçilerin yardımını istiyor!
Edgar Allan Poe, deine dunklen Jünger bitten um deine Hilfe!Karanlıktaki Umut, Rebecca Solnit.
Hoffnung in der Dunkelheit- Rebecca Solnit.Peki karanlıktaki bir ışık ne yapar?
Aber was richtet Licht in der Dunkelheit aus?Karanlıktaki Umut ve Rebecca Solnit.
Hoffnung in der Dunkelheit- Rebecca Solnit.Ona karanlıktaki tek ışığım diyordu.
Er nannte sie sein einziges Licht in der Dunkelheit.Karanlıktaki bir kıza göz kırpmak gibi.
Als winke man einem mädchen im dunkeln zu.Pluto, karanlıktaki o hayatı temsil ediyor.
Pluto stellt, dass Karanlıktaki her sesten korkarak geçirmişsindir.
Angst vor jedem Geräusch im Dunkeln hast.Onlar karanlıktaki ıslık sesinden başka bir şey değil.
Doch das ist nicht mehr als ein Pfeifen im Dunkeln.
