Karateyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Karateyi hiç sevmem.
Evet ama karateyi seviyorsun.
Karateyi biliyorum… ve başka kelimeler.
Evet, evet, ama karateyi seviyorsun.
Karateyi biliyorum… ve başka kelimeler.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Ancak 92 yaşındaki karateyi de uyguluyor.
Karateyi yalnızca Dojoda öğrenebileceğini düşünme.
Bugün itibarıyla Miyagi-Do Karateyi kapatıyorum.
Ama bırak karateyi, kirayı ödemeye param yok.
O zaman branş olarak karateyi seçmiştim.
Karateyi yalnızca Dojoda öğrenebileceğini düşünme.
İkimiz de meksika yemeklerini yogayı, karateyi severiz.
Okinawaya karateyi getiren ilk Miyagi.
Ben Bir Senseinin Karısıyım: Karateyi Önce Koymak.
Karateyi yeniden bulmana sevindim ama kendi Dojonu açmak mı?
Cobra Kai şimdi Valleydeki karateyi ele geçirecek.
Shin Shin Kai tarzında karateyi kendinize düşman ettiniz ve ülke genelinde 10.
Ancak, artan popülaritesine rağmen, karateyi unutmadı.
Ki bunda sorun yok. Yani önce karateyi bırakmak istiyorum, arkadaş kalalım dedin.
Biz de bir şey yapmayacak mıyız?Bağlamı önemsemeden karateyi kötü ilan edecekler.
Bir planım var, Cobra Kai ve karateyi birbiriyle eş anlamlı yapacağım.
Dörtlüleri yak, aynaları kontrol et bir serserinin senin gireceğin yeri çalmasını izle ve karateyi 4. sınıfta bıraktığına pişman ol.
Karateci Çocuktaki Johnny gibiydi.
Bu… karate değil işte.
Kobralar, onlara gerçek karatenin neye benzediğini gösterin! Daha fazla kıvılcım!
Hayatta karateden önemli şeyler var.
Brezilya karatesi gibi bir şey.
Karateci Çocuk 5in açılış gecesinde orada olmak istiyorum.
Karate yok, silah yok.
Karate severim.