KATKIDA BULUNDUĞUNU ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• beitragen
• beiträgt

Katkıda bulunduğunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Şiddete katkıda bulunduğunu kim söylüyor?
Wer sagt, dass es dazu beiträgt?

Alkol kullanımının bazı kanser türlerine katkıda bulunduğunu okudum.
Ich habe gelesen, dass Alkoholkonsum zu einigen Arten von Krebs beiträgt.

Kimin daha çok{ \an8} -Hey. katkıda bulunduğunu söylemek istemiyorum.
Hey. -Ich will nicht sagen, wer mehr beigesteuert hat.

Araştırmacılar ayrıca azot atomlarının kahverengi renge katkıda bulunduğunu düşünüyor.
Forscher glauben auch, dass Stickstoffatome zur braunen Farbe beitragen.

Farklı karakterlerin olayların dizilimine nasıl katkıda bulunduğunu da açıklayabilirler.
Sie können auch erklären, wie die verschiedenen Charaktere zur Folge von Ereignissen beitragen.

Modern tıbbi yararlar için antibiyotik bağımlılığının ilaç direncine katkıda bulunduğunu belirtti.
Dass die Abhängigkeit von Antibiotika für moderne medizinische Vorteile zur Arzneimittelresistenz beigetragen hat.

Bu test, doktorunuzun, bradikardinizin bayılma nöbetlerine nasıl katkıda bulunduğunu daha iyi anlamasını sağlar.
Dieser Test hilft Ihrem Arzt besser zu verstehen, wie Ihre Bradykardie zu Ohnmachtsanfällen beiträgt.

Neden bozukluğa sahip olduklarını ve hangi duyguların, davranışların ve düşüncelerin katkıda bulunduğunu anlar.
Verstehen, warum sie die Unordnung haben und welche Gefühle, Verhaltensweisen und Gedanken dazu beitragen.

Beyin işlevi, deneyimlerin depresyona nasıl katkıda bulunduğunu etkiler.
Die Gehirnfunktion beeinflusst, wie Erfahrungen zu Depressionen beitragen.

Ayrıca sağlıksız ve aşırı beslenme alışkanlıkları aslında bu çok sorunun% 80 katkıda bulunduğunu gösterdi!
Es zeigte sich außerdem, dass ungesunde und extremen Essgewohnheiten in der Tat zu 80% dieser sehr Probleme beitragen!

Sonuçta bu, hayvanların sağlıklı çocuk gelişimine nasıl katkıda bulunduğunu anlamamızı sağlayabilir.”.
Letztlich können wir damit begreifen, wie Tiere zu einer gesunden Kindentwicklung beitragen.".

Ancak, akademik psikiyatristler ve sinirbilim araştırmacıları olarak, bu deneyime birkaç faktörün nasıl katkıda bulunduğunu gördük.
Als akademische Psychiater und Neurowissenschaftler haben wir jedoch gesehen, wie mehrere Faktoren zu dieser Erfahrung beitragen.

Sonuçta bu, hayvanların sağlıklı çocuk gelişimine nasıl katkıda bulunduğunu anlamamızı sağlayabilir.”.
Letztendlich können wir damit verstehen, wie Tiere zur gesunden Entwicklung von Kindern beitragen.".

Bu, hariç tutulan çalışanın yıllık satışlara ne kadar katkıda bulunduğunu gösterir.
Es wird gezeigt, wie viel dieser ausgeschlossene Mitarbeiter zum Jahresumsatz beigetragen hat.

Bilim adamları, büyüklerin aslında insan evrimine katkıda bulunduğunu keşfettiler.
Wissenschaftler haben entdeckt, dass Omas tatsächlich zur menschlichen Evolution beigetragen haben.

Yarısı, programın bizim için çalışma kararlarına olumlu katkıda bulunduğunu söyledi.
Die Hälfte sagte, dass das Programm positiv zu ihrer Entscheidung beigetragen hat, für uns zu arbeiten.

Toplantıda bulunan taraf, hedefe yönelik iyi niyete katkıda bulunduğunu hissedebilir.
Die entgegenkommende Partei kann auch das Gefühl haben, dass sie einen guten Willen zum Ziel beigetragen hat.

Yılında Arden öğrencilerin% 79u çalışmalarının kariyerlerini iyileştirmeye katkıda bulunduğunu belirtti…[-].
Im Jahr 2015 gaben 79% der Ardener Studenten an, dass ihr Studium zur Verbesserung ihrer Karriere beigetragen habe.

Ebeveynler, kullanımının çocuğun hızla iyileşmesine katkıda bulunduğunu belirtmektedir.
Eltern merken an, dass ihre Verwendung zur schnellen Genesung des Kindes beiträgt.

Yılında Arden öğrencilerin% 79u çalışmalarının kariyerlerini iyileştirmeye katkıda bulunduğunu belirtti…[-].
Im Jahr 2015 gaben 79% der Ardener Studenten an, dass ihre Studien zur Verbesserung ihrer Karriere beigetragen haben.

Daha önceki araştırmalar, oksidatif stresin ALS gelişimine katkıda bulunduğunu bildirdi.
Frühere Untersuchungen berichteten, dass oxidativer Stress zur Entwicklung von ALS beiträgt.

Binanın bizim ve komşularımızın refahına nasıl katkıda bulunduğunu öğrenin.
Erfahren Sie, wie das Gebäude zum Wohlbefinden von uns und unseren Nachbarn beiträgt.

Yığılmış alan grafiği, farklı bileşenlerin bütüne nasıl katkıda bulunduğunu göstermeye yarar.
Ein gestapeltes Flächendiagramm hilft aufzuzeigen, wie verschiedene Komponenten zu einem Ganzen beitragen.

Bu, aşırı uyarılma ve devam eden stresörlerin uykusuzluğa katkıda bulunduğunu göstermektedir.
Dies deutet darauf hin, dass übermäßige Erregung und anhaltende Stressfaktoren zur Schlaflosigkeit beitragen.

De emlak inşaatının ABDnin ekonomik çıktısına 1,15 trilyon$ katkıda bulunduğunu biliyor muydunuz?
Wussten Sie, dass der Immobilienbau im Jahr 2018 1,15 Billionen US-Dollar zur Wirtschaftsleistung der USA beitrug?

Sonuçta bu, hayvanların sağlıklı çocuk gelişimine nasıl katkıda bulunduğunu anlamamızı sağlayabilir.”.
Letztlich kann uns das helfen zu verstehen, wie Haustiere zu einer gesunden Entwicklung von Kindern beitragen.“.

Sonuçta bu, hayvanların sağlıklı çocuk gelişimine nasıl katkıda bulunduğunu anlamamızı sağlayabilir.”.
Dadurch könnten wir letztendlich auch herausfinden, inwieweit Tiere zu einer gesunden kindlichen Entwicklung beitragen.“.

Ancak, havacılığın şu anda yalnızca% 2in küresel CO₂ emisyonlarının% 3ine katkıda bulunduğunu hatırlamakta fayda var.
Es sei jedoch daran erinnert, dass die Luftfahrt derzeit nur 2% zu 3% der globalen CO₂-Emissionen beiträgt.

Veya, değişiklik yapmak istemiyorsanız, en azından pilinizin boşalmasına katkıda bulunduğunu biliyorsunuzdur.
Oder, wenn Sie die Änderung nicht vornehmen möchten, wissen Sie zumindest, dass sie zu Ihrer Batterieentladung beiträgt.

Hıçkırıklardan kurtulmak için, bunun neden olduğunu ve hangi faktörlerin ortaya çıkmasına katkıda bulunduğunu bilmeniz gerekir.
Um Schluckauf loszuwerden, müssen Sie wissen, warum es entsteht und welche Faktoren zu seinem Auftreten beitragen.