Kayboldular Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gözden kayboldular.
Gözaltına alındıktan sonra kayboldular.
Hızla kayboldular.
Hepsi de nakil esnasında kayboldular.
Nereye kayboldular.
Combinations with other parts of speech
Kayboldular yeşilin içinde kaldılar.
Öylece kayboldular.
Oradan kapıdan geçtiler ve kayboldular.
Bilmiyorum, kayboldular işte, dedim.
İz bırakmadan kayboldular.
Fırtınada kayboldular, çöl onları yuttu.
Ben CIA değilim. Kayboldular?
Gün kadar önce inşaat alanında bırakmıştım.Orada kayboldular.
Öylece birden kayboldular.
Bu çocuklardan 16sı bir yıl içinde ya öldüler ya da kayboldular.
Astayla Darcy kayboldular.
Giuseppe ve Carbone gözümün önünde kayboldular.
Kendilerini havaya uçurdular, içine kayboldular. Onları daha fazla sorgulamak için yanıp tutuştuğumda.
Mezbaha bölgesinde mi?- Kayboldular!
Tutuklandı ve kayboldular. Hoşlanmadıkları şeyleri söyleyenler fotoğraflandı.
Sadece Astayla Darcy kayboldular.
Ekiminde üç sinema öğrencisi bir belgesel çekerlerken Burkittsville, Maryland yakınlarındaki ormanda kayboldular.
Belki de öylece kayboldular.
Geriye döndüler ve ormanın içinde kayboldular.
Bir hafta sonra, ağabeyiyle birlikte kayboldular… ve olay yerinde bu bebeklerden iki tane vardı.
Paralar basıldıktan sonra 30 yıl kayboldular.
Son 400 yıl içinde satıldılar, kayboldular, çalındılar, düzinelerce defa bulundular.
Arılar kovan içinde hemen kayboldular.
Sam onlardan ayrılınca… dosyaları alıp kayboldular.
Abkaniler Dünyadan esrarengiz bir biçimde kayboldular.