KAZANMAKTAN DAHA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

als zu gewinnen
kazanmaktan daha
als Gewinnen
bir kazanç olarak

Kazanmaktan daha Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kazanmaktan daha iyi ne olabilir?
Denn was ist wohl besser als zu gewinnen?
Bu bir yarışı kazanmaktan daha önemlidir.
Das ist wichtiger als zu gewinnen.
Kazanmaktan daha önemli, işbirliği ve liderlik etmektir.
Wichtiger als gewinnen ist kooperieren und führen.
Oynamış olmak, onlar için kazanmaktan daha önemli.
Das ist ihnen wichtiger als zu gewinnen.
Hayatta kazanmaktan daha önemli şeyler olduğundan olmasın?
Weil es ein paar Dinge im Leben gibt, die wichtiger als gewinnen sind?
Bu, hayatını fahişelikle kazanmaktan daha iyi.
Lieber so Geld verdienen als Schwänze lutschen.
Sonuçta, oyunun kendisi kazanmaktan daha önemli olduğunu ve daha çok kaybedersiniz.
Immerhin ist das Spiel selbst wichtiger als gewinnen, und je mehr man zu verlieren.
Ama kişiliğini korumak onu geri kazanmaktan daha kolaydır.
Aber… Charakter ist leichter zu wahren als zu erlangen.
İkinci hata, kazanmaktan daha önemli iki şey olduğunu göstermemekteki başarısızlıktır.
Der zweite Fehler ist das Versagen zu zeigen, es gibt zwei Dinge wichtiger als zu gewinnen.
Bir şeyi çalmak onu kazanmaktan daha kolay.
Es ist leichter, etwas zu stehlen, als es zu verdienen.
Kazanmaktan daha önemli olan is birlikte çalışmayı öğrenmek ve aynı zamanda liderlik becerileri geliştirmektir.
Wichtiger als gewinnen is Lernen, zusammen zu arbeiten und auch Führungsqualitäten zu entwickeln.
Bazen bu seçim kazanmaktan daha da önemlidir.
Manchmal ist das wichtiger als der Sieg.
Ama sanatçı olarak gelişiyorsun ve bu para kazanmaktan daha önemli.
Und das ist wichtiger als Geld. Nein, aber du reifst als Künstler.
Betty, sürdürmek kazanmaktan daha iyidir biliyorsun.
Betty, Gewicht halten ist besser als zunehmen.
Kazanmaktan daha önemli olanı{ başkaları ile çalışma olanağını geliştirme} ve{ liderlik becerileri geliştirme}.
Wichtiger als gewinnen ist die Entwicklung der Fähigkeit, mit anderen zu arbeiten und Führungskompetenz zu entwickeln.
Betty, sürdürmek kazanmaktan daha iyidir biliyorsun.
Betty, du weißt, Gewicht halten ist besser als zuzunehmen.
Kazanmaktan daha önemli olanı{ başkaları ile çalışma olanağını geliştirme} ve{ liderlik becerileri geliştirme}.
Wichtiger als das Gewinnen are{ Entwicklung der Fähigkeit, mit anderen zu arbeiten} und{ Entwicklung Führungskompetenz}.
Ama panik yapmayın, kazanmaktan daha basit bir şey yoktur.
Aber keine Panik, es gibt nichts einfacheres als Gewinnen.
Başkaları ile çalışma veliderlik becerileri geliştirme becerisinin geliştirilmesi kazanmaktan daha önemlidir.
Die Entwicklung der Fähigkeit, mit anderen zu arbeiten undFührungsqualitäten zu entwickeln, are wichtiger als zu gewinnen.
Kendi evimizdeki yarışı kazanmaktan daha mutlu bir his olamaz.
Es gibt kein schöneres Gefühl, als den Sieg bei unserer Heimrallye zu holen.
Bir dost kazanmak bir çok arkadaş kazanmaktan daha çok önemlidir.
Freund zu behalten ist viel wichtiger, als einen Sieg zu erringen.
Muhtemelen hepimiz eğlenmenin kazanmaktan daha önemli olduğunu duymuşuzdur.
Wir haben wahrscheinlich alle schon einmal gehört, dass Spaß wichtiger sei als Gewinnen.
Kazanması daha eğlenceli.
Gewinnen ist lustiger.
Obamanın kazanması daha iyi olur.
Obama ist eher zu gewinnen.
Nasıl oluyordu da senin kazandıkların daha yüksekti?
Wie kann es sein, dass du noch viel mehr eingebracht hast?
Bir tahmin yapar mısın? Sadece bir milyon kombinasyon,piyango kazanmak daha kolaydır?
Es gibt Millionen Kombinationen,da gewinnst du eher im Lotto. Irgendeine Idee?
Lanet olsun. Parayı, kazandığımdan daha hızlı harcıyorsun Rémy.
Du gibst das Geld schneller aus als ich es verdiene, Rémy.
Kazanmak güzel, böyle kazanmak daha güzel.
Dabei sein ist schön, gewinnen viel schöner.
Örneğin, NBAde iki takım birbirleriyle oynarken biri kazanmaya daha yakın olarak görülür.
Zum Beispiel in der NBA, wenn zwei Teams gegeneinander spielen, ist man als eher zu gewinnen wahrgenommen.
Nasıl ve ne zaman oyundan çekilmesi gerektiğini bilmeyen oyuncular kazandıklarından daha çok kaybetmeye mahkûmdurlar.
Spieler, die nicht wissen, wie und wann zu falten sind verpflichtet, viel häufiger als sie gewinnen zu verlieren.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0383

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca