KOLUNDAKI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

am Arm
dem Unterarm

Kolundaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kolundaki ısırık izi mi?
Ist das eine Bisswunde am Arm?
Sonuncu atışın kolundaki yanmadan dolayı mı ağrılıydı?
War der letzte Wurf wegen der letzten Verbrennung an dem Arm schmerzvoll?
Kolundaki yara nasıl oldu?
Woher hast du die Kratzer am Arm?
Açıklamaya zorlandı ve görünüşe göre… kolundaki bir kesikten sonra enfekte olmuş.
Offenbar begann alles mit der Wunde am Arm, die sich infiziert hatte.
Kolundaki işareti nasıl açıklarsın?
Wie erklärst du dein Symbol?
Yedi yaşımda iken, Babamın kolundaki numaraları gördüğümde babama ne olduklarını sormuştum.
Sah ich die Zahlen auf dem Unterarm meines Vaters. Als ich sieben Jahre alt war.
Kolundaki saat de kucağındaki ne?
Wie handlich ist die Uhr am Arm?
Erkek mumyanın kolundaki dövme askeri dövmeye benziyor.
Die männliche Mumie hatte eine Tätowierung auf dem Arm.
Kolundaki dövme… Joliet, değil mi?
Dein Tattoo… Das ist Joliet, oder?
Patlama, Wrightın sol kolundaki sinirleri kopardı ve 200den fazla şarapneli tahrik ettionun vücuduna.
Die explosion trennte nerven in wrights linkem arm und trieb mehr als 200 splitter in seinen körper.
Kolundaki yara izleri için üzgünüm.
Die Narben am Arm… Es tut mir Leid.
Yaşımdayken… Babamın kolundaki sayıları görmüştüm. Temiz hava!- Bu önemli olmayabilir ama.
Sah ich die Zahlen auf dem Unterarm meines Vaters. Das mag trivial klingen, aber… Als ich sieben Jahre alt war.
Kolundaki o mavi şey de neyin nesi?
Was hast du da für blaues Zeug am Arm?
Şu kolundaki mürekkep… Joilet, değil mi?
Dein Tattoo… Das ist Joliet, oder?
Kolundaki dövme ne anlama geliyor?”.
Was bedeutet das Tattoo auf deinem Arm?".
At kolundaki çantanı da tırman.
Wirf deine Handtasche weg und fang an zu klettern.
Kolundaki dövme ne anlama geliyor?” dedi.
Was bedeutet das Tattoo auf deinem Arm?".
O zaman kolundaki detonatör aktif hale gelecek.
Dann wird der Zünder an deinem Arm aktiviert.
Kolundaki bilezik- tatsız hikaye, sıkıntı.
Armband am Arm- eine unangenehme Geschichte, Ärgernis.
Hassan? Kolundaki kanamayı durdurmam gerek.
Hassan, ich muss die Blutung an deinem Arm stoppen.
Kolundaki ağrı nedeniyle dün doktora gitti.
Zum Arzt sei er wegen seiner Schmerzen im Arm gegangen.
Kurbanın kolundaki yarada bunun gibi bir saç buldum.
Ich fand Haare wie dieses in einer Wunde am Arm des Opfers.
Kolundaki şey kötü ama sen veya ben değiliz.
Das Ding an deinem Arm ist böse, aber nicht du, nicht ich.
Kurbanın kolundaki yaranın içinde bunun gibi kıllar buldum.
Ich fand Haare wie dieses in einer Wunde am Arm des Opfers.
Kolundaki saatinin kaç para ettiğini biliyoruz.
Mir doch egal wie viel die Uhr am Handgelenk gekostet hat.
Kurbanın kolundaki bir yarada… bunun gibi birkaç kıl buldum.
Ich fand Haare wie dieses in einer Wunde am Arm des Opfers.
Kolundaki yıldız…- Kazandım onu. Vay be.
Habe ich verdient.- Hey, dieser Stern auf deinem Arm… Na wunderbar.
Richienin kolundaki morlukları gördüğümde… Vay. O bıçağı ona ben verdim.
Hab ich ihm das Messer gegeben. Als ich die blauen Fleckeauf Richies Arm sah.
Kolundaki, elindeki ve omzundaki bir sürü kası… kontrol eder.
Der steuert viele Muskeln im Arm… in der Hand… in der Schulter.
Ceketinin kolundaki barut yanığı birinin silah ateşlediği anlamına geliyor.
Verbrannte Pulverrückstände an ihrem Ärmel bedeutet jemand hat eine Waffe abgefeuert.
Sonuçlar: 52, Zaman: 0.0415

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca