MÜZIK SETI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Stereoanlage

Müzik seti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ordaki müzik seti.
Die Stereoanlage da.

Müzik seti de öyle.
Die Stereoanlage auch.

Benim müzik setim.
Das ist meine Stereoanlage!

Müzik setinin arkasında.
Hinter der Stereoanlage.

Televizyon, müzik seti.
Fernseher, Stereoanlage.

Müzik seti için hazir miyiz?
Ich bin bereit für die Stereoanlage.

Kedi mi?- Müzik seti?
Eine Stereoanlage? Eine Katze?

Müzik seti alamazmısın? Bana sadece bi.
Kauf mir'ne Stereoanlage.

Mikrodalga, müzik seti.
Die Mikrowelle, die Stereoanlage.

Bana müzik seti satmak ister misin?
Verkaufst du mir'ne Stereoanlage?

Televizyonum ve müzik setim var.
Ich hab Fernseher und Stereoanlage.

Müzik seti gibi. Walkman.
Das ist wie eine Stereoanlage.- Einen Walkman.

Televizyon, müzik seti, DVD.
Fernseher, Stereoanlage, DVD.

Müzik seti ve özel tuvaleti bile var.
Mit Stereoanlage und Privatoilette.

Walkman. Müzik seti gibi.
Das ist wie eine Stereoanlage.- Einen Walkman.

Müzik setinin içine de aynı şekilde girer.
So kommen sie auch in die Stereoanlage.

Televizyon, müzik seti kitaplar.
Fernseher, Stereoanlage… Bücher… alles.

Her şeyin var! TV, mikrodalga, müzik seti, PC.
Alles ist hier! Fernseher, Mikrowelle, Stereoanlage, PC.

Ve bir şey müzik setine çarpmış olmalı!
Etwas musste die Stereoanlage treffen!

Müzik seti de. Asyalı hatunlar da yok.
Und auch keine asiatischen Muschi-Hefte mehr. Keine Stereoanlage.

Kimse sabahın 10unda müzik seti almaz.
Keiner kauft um 10 Uhr morgens HiFi-Geräte.

Müzik setimi aldı, spor ceketimi ve bilgisayarımı.
Meine Stereoanlage, meine Sportjacke, meinen Computer.

Televizyon ve müzik seti yerinde duruyordu.
Fernseher und Stereoanlage waren noch da.

Televizyon yok. dergi yok, tablo yok. müzik seti yok.
Kein Fernseher, keine Zeitschriften, keine Bilder, keine Stereoanlage.

Şu televizyonu, müzik setini ve Xboxu çalmışlar.
Und stahl diesen Fernseher, die Stereo-Anlage und die X-box.

Müzik seti kazanacağım. ve kavanozun içinde ne kadar olduğunu tahmin edersem.
Ich rate, wie viele Gummibärchen im Topf sind und gewinne einen Ghettoblaster.

Jessi bilgisayar istedi, Müzik seti, TV, video.
Jessie wollte Computer, Stereoanlage, Fernseher, Video.

Evet, fakat müzik seti ve yedekte 150 doları olan ve Marcienin bunlardan haberi olmayan bir kılıbık.
Ja, aber eine mit einer Stereoanlage und $150… von denen Marcy nichts weiß.

Çılgın Eddienin kesme, müzik seti ürünleri video ürünleri.
Der irre Eddie reduziert drastisch die Preise. Stereoanlagen, Videos.

Bir ev, buzdolabı, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, kurutma makinesi, TV, müzik seti, motosiklet, otomobil var.
Ich hab'n Haus,'nen Kühlschrank, Geschirrspüler, Waschmaschine mit Trockner, Fernseher, Stereoanlage, Motorrad, Auto.