MAAŞINI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim
Lohn
ücret
mükafatı
maaş
ödül
karşılığı
cezası
ecir
ödeme
ücretler
Sold
maaşını

Maaşını Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tam maaşını alacaksın.
Volles Gehalt.
Işe gidersin maaşını alırsın.
Du gehst auf Arbeit und kriegst Lohn.
Maaşını bizim dualarımız ödüyor.
Unsere Gebete sind sein Gehalt.
Herkes maaşını alacak.
Alle bekommen ihren Lohn.
Maaşını hak ediyorsun. Aferin.
Gut gemacht. Sie verdienen Ihr Gehalt.
Ayrıca maaşını da ödüyor.
Und bezahlt Ihr Gehalt.
Maaşını yükseltirim. Geri dön.
Kommen Sie zurück. lch erhöhe lhr Gehalt.
Teröristin maaşını o ödedi.
Er zahlte dem Terroristen Gehalt.
Maaşını kimin ödediğini hatırlıyor musun?
Sie wissen doch, wer Ihr Gehalt zahlt,?
O kahverengi şey senin maaşını ödüyor.
Das braune Zeug bezahlt deinen Lohn.
Onun maaşını kim ödüyor?
Und wer sein Gehalt bezahlt?
Annem babamın da maaşını alıyor.
Auch den Lohn meiner Mutter kassierte mein Vater.
Senin maaşını benim vergim ödüyor.
Dein Gehalt sind meine Steuern.
Rusya, Capellonun Maaşını Ödeyemiyor.
Russland kann Capellos Lohn nicht bezahlen.
Senin maaşını benim vergim ödüyor!
Dein Gehalt wird von meinen Steuern bezahlt!
Sony, şimdi de çalışanlarının maaşını donduruyor.
Sony friert Gehälter seiner Mitarbeiter ein.
Senin maaşını ve kiranı ödüyorum.
Ich zahle Ihr Gehalt und Ihre Miete.
Bu şirkette herkes herkesin maaşını biliyor?
Sollte jeder alle Gehälter im Unternehmen kennen?
Sonuçta maaşını o ödemiyor, ailelerimiz ödüyor.
Sie zahlt nicht ihr Gehalt.
Galiba yüzüğe üç aylık maaşını yatırman gerekiyor.
Ich denke, du musst drei Gehälter für einen Ring ausgeben.
Daha ilk maaşını bile almamıştı.
Auch hat er seinen ersten Lohn noch nicht erhalten.
Abbas Yönetimi Hamaslı 37 Vekilin Maaşını Kesti!
Die Fatah hat die Gehälter von 37 Hamas-Abgeordneten gekürzt!
Kimse de bunlara“ maaşını hak et” dememiş!
Niemand hat seinen Lohn„verdient“!
Sofia birkaç gün önce 1070 euroluk ilk maaşını almış.
Sofia hat vor wenigen Tagen ihren ersten Lohn erhalten- 1070 Euro.
Pilotların maaşını hazmedeceksiniz o kadar.
Die Gehälter der Piloten sollen steigen.
Devlet sadece kömürü ve öğretmenin maaşını veriyor.
Die Regierung kümmert sich nur um die Gehälter der Lehrer und Schulmaterial.
Kocam her ay maaşını kumarda kaybediyor.
Mein Mann verzockt jeden Monat sein Gehalt.
Eğer Amerikalıyı bulursan sadece rütbeni ve 6 aylık maaşını kaybedeceksin.
Wenn Sie ihn finden, verlieren Sie nur Ihren Rang und sechs Monate Sold.
İlk maaşını bile alamamıştı henüz.
Auch hat er seinen ersten Lohn noch nicht erhalten.
Şirketin yatırmış olduğu teminat ise işçilerin tamamının maaşını karşılamaktan çok uzak.
Die vom Unternehmen hinterlegte Garantie ist weit davon entfernt, die Gehälter aller Arbeitnehmer zu erreichen.
Sonuçlar: 240, Zaman: 0.0276

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca