MADDEYLE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Maddeyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yine de maddeyle ilişkiye girmiştir.
Immerhin ist sie mit Materie verknüpft.
Eliptik galaksiler de karanlık maddeyle dolu.
Auch elliptische Galaxien sind voll dunkler Materie.
Tehlikeli maddeyle dolu gizemli tankerde yok.
Kein mysteriöser Tankwagen voller gefährlichen Materialien.
Meyveler büyük miktarda bu maddeyle doldurulur.
Früchte sind mit einer großen Menge dieser Substanz gefüllt.
Albert Einstein,“ Maddeyle ilgili olarak hepimiz yanlışız.
Wie sagte doch Albert Einstein: Was Materie angeht, lagen wir alle falsch.
Martininin gösterdiği gibi, cin bir ya da iki maddeyle en iyi haldedir.
Wie der Martini zeigt, ist Gin am besten mit ein oder zwei Zutaten.
Yani sadece şu kadarlık maddeyle… Berlin büyüklüğünde bir şehri yok edebilirsin.
Eine Stadt der Größe von Berlin zerstören könnte. Das bedeutet, dass man mit nur so viel Material.
Maddeden yapılmıştır veher zaman maddeyle çevreleniriz.
Wir bestehen aus Materie undsind immer von Materie umgeben.
Temel bölümde yer alan 59 maddeyle Avrupa Birliğinin görev ve yetkileri sınırlanıyor.
Im Grundsatzteil werden in 59 Artikeln Aufgaben und Zuständigkeiten der Europäischen Union eingegrenzt.
X90 Kimyasal ve zararlı tanımlanmamış maddeyle saldırı.
X90 Tätlicher Angriff mit nicht näher bezeichneter Chemikalie oder schädlicher Substanz.
Tek gereken uygun canlı organik maddeyle temas kurmak ve pat! Tam dönüşüm.
Alles was nötig ist, ist Kontakt mit kompatibler, lebender, organischer Materie und Bang, totale Umwandlung.
Destek e-posta Medyakonvertörler herhangi bir boyut veherhangi bir sayıda maddeyle.
Unterstützung von E-Mail-Speichern jeder Größe undmit beliebiger Anzahl von Artikeln;
Ve sonuç olarak, bir dizi faydalı maddeyle tamamen doğal bir ürün elde edeceksiniz.
Und als Ergebnis erhalten Sie ein völlig natürliches Produkt mit einer Masse von nützlichen Substanzen.
Bu faz geçişi sırasında, boş uzay şu anda Higgs alanı dediğimiz maddeyle doldu.
Während des Phasenübergangs wurde leerer Raum mit einer Substanz gefüllt, die wir jetzt Higgs-Feld nennen.
Alkol ve maddeyle olan sorunlarını ve kimlik krizine George? girmiş olduğunu da işin içine katınca?
Und dann deine Probleme mit Drogen und Alkohol und dass du eine Identitätskrise hast… George?
Destek e-posta Medyakonvertörler herhangi bir boyut veherhangi bir sayıda maddeyle.
Unterstützung von E-Mail-Speicher jeder Größe undmit einer beliebigen Anzahl von Elementen.
Kelebekler renkli kanat motiflerini 47 milyon yıl öncesinden boyar maddeyle değil nano yapılarla üretmeye başlamış.
Schon vor 47 Millionen Jahren erzeugten Schmetterlinge ihre buntschimmernden Flügelmuster nicht mit Farbstoffen, sondern über Nanostrukturen.
Çalışan oyuncaklar alır. Onlar da onun yerine kendilerini zengin eden maddeyle.
Die kaufen Spielzeug, das von dem Zeug angetrieben wird, das sie reich machte.
Ancak askıda kalmaya devam etmez ve maddeyle temas ederse mesela kutunun dibiyle, o zaman iki karşıt güç şiddetli bir şekilde birbirlerini yok edecektir.
Aber wenn sie ihren Schwebezustand verliert… und mit Materie in Kontakt kommt, zum Beispiel dem Zylinderboden… zerstören sich die beiden entgegengesetzten Kräfte.
Donanma ya da Sahil Güvenlikteki,Kasırga'' isimli… ve Pentagonun Kevlar benzeri maddeyle yaptırdığı gemileri bul.
Schiffe von der Navy, Küstenwache,vom Pentagon… das Kevlar ähnelt, die den Namen"Zyklon" tragen und die aus Material gemacht sind.
Uzaydaki tüm maddeler belirli bir radyasyon bandında titreşirler.
Alle Materie im Raum vibriert in einem speziellen Band.
Acilen 10 cclik konsantre karanlık maddeye ihtiyacımız var, yoksa ölür!
Wir brauchen 10ml konzentrierter Dunkler Materie, sofort, oder er stirbt!
Maddenin ötesindeki bir şeye.- Neye doğru?
In etwas, das Materie übersteigt. In was?
Çünkü radyoaktif maddelerin kullanımı ordu kontrolünde.
Weil der Gebrauch radioaktiver Substanzen durch die Armee kontrolliert wird.
Yasadışı maddelerin taşınması ve dağıtımı.
Transport und Verteilung illegaler Substanzen.
Bu aynı maddenin, iki farklı formu.
Das ist dieselbe Materie in zwei unterschiedlichen Formen.
Maddenin doğası konusunda görülmemiş görüşleri vardı.
Er hatte neuartige Erkenntnisse zur Beschaffenheit der Materie.
Maddeyi nasıl tanımlayabiliriz?
Wie können wir Materie definieren?
Viyana Anlaşmasının 27. maddesine göre korunma altında. Diplomatik bir çanta.
Geschützt nach Artikel 27 des Wiener Kongresses. Das ist ein Diplomatenkoffer.
Maddenin tekrar birleşmesi bile mümkün değil.
Da kann Materie nicht reintegrieren.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0314

Farklı Dillerde Maddeyle

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca