MEZARDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

im Grab
auf dem Friedhof
im Grabe
ins Grab
in der Gruft

Mezarda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mezarda uyanmak.
Im Grabe erwacht.
Annem de mezarda.
Mama ist auch im Grab.
Mezarda ilk gecesiydi.
Die erste Nacht im Grabe.
Bırak beni mezarda.
Lass mich auf dem Friedhof.
Mezarda belki ama yine de çıkar.
Ins Grab, das ist es dann aber auch.
Emeklilik mezarda başlar.
Gleichheit beginnt im Grabe.
Daha hızlısı mezarda.
Bringen mich schneller ins Grab.
Uzun süreler mezarda kalıyorlar.
Sie liegen lange im Grabe.
Mezarda kendi adını çok geçirmiş.
Er erwähnte seinen Namen oft im Grab.
Ruhu ise mezarda kalır.
Die Seele aber bleibt bestehen im Grab.
Mezarda hiçbir şey hissetmeyecektir.
Im Grabe fühlt man keinen Schmerz.
Bir ayağı mezarda, başı da peruklu.
Mit Toupet und einem Bein im Grab.
Başarısızlık ancak mezarda vardır.
Das Versagen existiert nur im Grab.
Sadece mezarda gerçek huzura kavuşur.
Echte Ruhe gibt es nur im Grab.
Davutun dirilişe kadar mezarda kalacak olması.
Daß David im Grab bleibt bis.
İsa, mezarda kaç gün kalmıştır?
Wie viele Tage war Jesus in der Gruft?
Kızım bir mahkum Oğlum mezarda.
Meine Tochter eine Gefangene. Mein Sohn ist im Grab.
Karl Marx mezarda turladı kesin.
Karl Marx dreht sich wohl im Grabe um.
Mezarda çürüyen beden ne olacak?
Was wird aus dem Leib, der im Grab verwest?
Karl Marx mezarda turladı kesin.
Karl Marx dreht sich im Grabe heftig um.
Mezarda 48 insan kalıntısı bulundu.
Auf dem Friedhof befinden sich noch 48 Grabstellen.
Her durumda bu mümkün, mezarda bile yani!
Hier ist so alles möglich, sogar auf dem Friedhof.
Bu mezarda böyle bir oyma yok başka.
Es gibt keine andere Gravur im Grab.
Yatmak için, istirahat için mezarda vakit çok!
Auf dem Friedhof ist genug Zeit zum Ausruhen!
Ben mezarda bir ayağı ile stand, BWV 156.
Ich steh' mit einem Fuss im Grabe, BWV 156.
Seni hastane yatağında ya da mezarda yazmasını sağlayabilirim.
Schreibt er dich in ein Krankenhausbett oder ins Grab.
Mezarda tuhaf bir kadınla karşılaşır.
Auf dem Friedhof trifft er eine seltsame, junge Frau.
Buyur Ustabaşı! Mezarda çalışmaya başlamaya hazırız.
Ja, Vorarbeiter! Wir können jetzt im Grab arbeiten.
Hiçbir problemi olmayan insanlar mezarda bulunur.
Ein Mensch, der keine Probleme hat, liegt auf dem Friedhof.
Freddyyi o mezarda görüp içeri atlamak… İçeri atlamadın.
Also Freddy im Grab zu sehen und reinzuspringen.
Sonuçlar: 208, Zaman: 0.0304

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca