NÖRONUN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Neuronen
• des Neurons
• Nervenzelle
• Neuron

Nöronun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Milyarlarca nöronun trilyonlarla bağlantı yaptığı.
Milliarden Neuronen, die Trilliarden Verbindungen machen.

Soma gövde demek. Bu nöronun gövdesi.
Das hier ist der Soma, also der Zellkörper des Neurons.

Az sayıda nöronun çok iş yapmasını nasıl sağlarsınız?
Wie veranlassen wir wenige Nervenzellen, viel zu machen?

Bu proteinin davranış şeklini değiştirir nöronun içinde.
Dies ändert das Verhalten des Proteins im Inneren des Neurons.

Fakat 86 milyar nöronun ne anlama geldiği kadar önemli değil.
Ebenso wichtig ist die Bedeutung dieser 86 Milliarden Neuronen.

Sinir lifi, glial membran ile kaplı nöronun bir prosesidir.
Nervenfaser ist ein Prozess des Neurons, der mit Glia-Membran bedeckt ist.

Ve nöronun vücudu temelde yerel bir başak değil bir şey algılayamıyor.
Und der Körper des Neurons kann im Grunde nichts erkennen, was keine lokale Spitze ist.

Gelin bunu düşünelim. Az sayıda nöronun çok iş yapmasını nasıl sağlarsınız?
Denken wir mal nach. Wie veranlassen wir wenige Nervenzellen, viel zu machen?

Bu sabah, dün ve 30 yıllık süreç tamamı bir milyon nöronun ateş alması.
Heute Morgen, gestern oder in 30 Jahren, es sind alles nur eine Million feuernder Neuronen.

Ama bugün, her nöronun iki veya daha fazlasını serbest bırakabileceğini biliyoruz.
Aber heute wissen wir, dass jedes Neuron zwei oder mehr Neurotransmitter freisetzen kann.

Dopamin mesajını geçtikten sonra, nöronun içine geri döner ve sinyal durur.
Sobald das Dopamin seine Botschaft weitergegeben hat, kehrt es in das Neuron zurück und das Signal hört auf.

Önceleri, her nöronun sadece belirli bir nörotransmitteri sentezleyebildiği ya da serbest bıraktığı düşünülürdü.
Früher glaubte man, dass jedes Neuron nur einen bestimmten Neurotransmitter synthesieren oder ausschütten könne.

Bir anne çocuğa gülümsediğinde, gülümsemesi milyonlarca nöronun ateşlenmesine neden olur.
Wenn eine Mutter ein Kind anlächelt, werden durch ihr Lächeln Millionen von Neuronen gezündet.

Bu da yüksek sayıda nöronun aynı anda ateşlenmesine neden olur: Kısa, kontrol edilebilir felç.
Das führt zur gleichzeitigen Aktivierung einer großen Zahl Neuronen-- also einem kurzen, kontrollierten Krampfanfall.

Bu kafaların içerisinde şaşırtıcı derecede büyük beyinleri vardır. Diğer zeki hayvanlarınkine benzer bir beyin-vücut oranına ve neredeyse bir köpekteki kadar fazla sayıda nöronun bulunduğu karmaşık bir sinir sistemine sahiptirler.
Diese Köpfe enthalten beeindruckend große Gehirne, deren Verhältnis zum restlichen Körper dem anderer intelligenter Tiere ähnelt, und deren komplexes Nervensystem etwa so viele Neuronen wie das eines Hundes hat.

Dopamin mesajını geçtikten sonra, nöronun içine geri döner ve sinyal durur.
Sobald das Dopamin seine Botschaft weitergegeben hat, kehrt es innerhalb des Neurons zurück, und das Signal hört auf.

İspanyol nöroanatomist Santiago Ramon y Cajal, geniş çapta modern nörobilimin babası olarak da kabul edilir, buna benzer bilgileri veren Golgi lekesini uyguladı ve bize sınır hücresinin, yani nöronun modern kavramınını verdi.
Der spanische Neurowissenschaftler Santiago Ramon y Cajal, der weithin als der Vater der modernen Neurowissenschaften angesehen wird, benutze die Golgi-Färbung, was zu Ergebnissen führte, die so aussehen und hat uns somit die moderne Vorstellung der Nervenzelle gegeben, dem Neuron.

Histogram hiçbir aksiyon potansiyelleri nöronun doğal refrakter dönem( 2 msn) meydana geldiğini göstermektedir.
Das Histogramm zeigt, dass keine Aktionspotentiale in natürlichen Refraktärzeit des Neurons(2 ms) aufgetreten.

Burada iki çeşit kanonik nöron görüyoruz: Biri omurgalıya, diğeri omurgasıza ait. Ramony Cajaldan piramitsel bir insan nöronu ve sağdaki de dikensiz bir ara nöron, o da Alan Watson ve Malcolm Burrowsın seneler önceki bir çalışmasından. Malcolm Burrows, bir çekirgeye ait olan bu nöronun eylem potansiyeli ateşlememesine dayanan oldukça ilginç bir fikir ortaya atmıştı.
Hier sind zwei Arten von gewöhnlichen Nervenzellen von Wirbeltieren und Wirbellosen, eine menschliche pyramidenförmige Nervenzelle von Ramón y Cajal und rechts davon eine nicht spikende Interneurone, das Werk von Alan Watson und Malcolm Burrows. Malcolm Burrows kam auf die interessante Idee, die darauf basiert, dass die Nervenzelle einer Heuschrecke keine Aktionspotentiale abfeuert.

Bir diğer çoklama yolu da uzayda çoklamadır. Nöronun farklı parçalarına, aynı anda farklı şeyler yaptırmak.
Eine andere Art von Mehrfachnutzung wäre die räumliche Mehrfachnutzung: verschiedene Teile der Nervenzelle machen verschiedene Sachen gleichzeitig.

Beyin dalgaları milyonlarca nöronun grup düzeyindeki faaliyetini yansıtır ve beyinde bölgeler arası bilgi akışını içerir.
Hirnwellen spiegeln die Aktivität von Millionen von Neuronen auf Gruppenebene wider und sind an der Informationsübertragung zwischen Hirnregionen beteiligt.

Dendritler, dünyadaki nesnelerin nöronun vücudundan daha nasıl düzenlendiği hakkında çok daha fazla şey biliyorlar.
Die Dendriten wissen verdammt viel mehr darüber, wie Objekte in der Welt angeordnet sind, als der Körper des Neurons.

Malcolm Burrows, bir çekirgeye ait olan bu nöronun eylem potansiyeli ateşlememesine dayanan oldukça ilginç bir fikir ortaya atmıştı.
Malcolm Burrows kam auf die interessante Idee, die darauf basiert, dass die Nervenzelle einer Heuschrecke keine Aktionspotentiale abfeuert.

Beyin dalgaları, milyonlarca nöronun grup düzeyindeki faaliyetlerini yansıtır ve beyin bölgeleri arasındaki bilgi aktarımına katılır.
Hirnwellen spiegeln die Aktivität von Millionen von Neuronen auf Gruppenebene wider und sind an der Informationsübertragung zwischen Hirnregionen beteiligt.

Beyin dalgaları, milyonlarca nöronun grup düzeyindeki faaliyetlerini yansıtır ve beyin bölgeleri arasındaki bilgi aktarımına katılır.
Gehirnwellen spiegeln die Gruppenaktivität von Millionen Neuronen wider und sind an der Informationsübermittlung zwischen einzelnen Gehirnregionen beteiligt.

Nöron hareketi gibi bunlar.
Wie aktive Neuronen.

Burada nöronlara bakıyoruz.
Hier sehen wir Neuronen.

Uyarılmış ve bu nedenle aktif nöronlar daha fazla oksijen ve besleyici elementler alırlar.
Nervenzellen, die stimuliert werden und somit aktiv sind, bekommen mehr Sauerstoff und Nährstoffe.

Bilgisayar kodu nöronlarını ileri derecede yok ediyor.
Der Computercode zerstört auf einem fortgeschrittenen Grad deine Neuronen.

Nöronlar veriyi analiz ediyorlar ve uçağın kontrollerine sinyaller yollayarak karşılık veriyorlar.
Die Nervenzellen analysieren dann die Daten und reagieren, indem sie Signale an die Kontrollen des Flugzeugs senden.