Oksijensiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Oksijensiz olarak.
Yangını oksijensiz bırakın.
Oksijensiz kalmış.
Evereste oksijensiz çıktı.
Oksijensiz yaşam: Loricifera.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Anaerob( ik): oksijensiz( yaşayan);
Oksijensiz yaşayabilecekmişiz gibi!
Bu durumda kalp oksijensiz kalır.
Habu oksijensiz ve tek başına çıkacaktı.
Beş dakikadan fazla oksijensiz kalamazsın.
Oksijensiz, uzun süre hayatta kalamazsınız.
Bukuvu dağının oksijensiz ortamı yüzünden.
Oksijensiz kan koyu kırmızı, mavi değil döner.
Dakika daha oksijensiz kalırsa, ölecek.
Bunun anlamı, beyni uzun süre oksijensiz kalmış.
Beyni oksijensiz kalmış.
Bu adamlardan ikisi Evereste oksijensiz tırmanmıştı.
Oksijensiz, sizi en fazla bir veya iki gün yaşayacaklar.
S: Ambu torbası oksijensiz kullanılabilir mi?
Oksijensiz kalmaya bir insan ne kadar dayanabilir ki?
Yumurtalığın oksijensiz yaklaşık 6 saati var.
UYARI: Hava temizleyici solunum aygıtları, çalışanları oksijensiz ortamlarda korumaz.
Tek kişilik oksijensiz tırmanışta kurgu olduğu şüphesi.
Ne bitkiler ne de balıklar oksijensiz yaşayamazlar.
Kalay kaplı oksijensiz bakır No. 28 tel çekirdeği kullanır.
Okyanusların deniz tabanının yaklaşık yarısı, daha derin derinliklerde,tamamen oksijensiz hale geldi.
Beyniniz ve vücudunuz oksijensiz kalır ve uyanabilirsiniz.
Evet, tabii ki, yavru balıklar sert balıklardır,doğal ortamlarında çamurlu, sessiz, oksijensiz pirinç tarlalarında yaşarlar.
Endişelenme, Alexei oksijensiz 11 saniye daha… hayatta kalabilir.
Dolaşımı yeniden sağlamak için oksijensiz kalan kanı uzaklaştırmamız lazım.