OLUŞTURMUŞ ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• bilden
• erstellte
• geschaffen
• erstellt
• gegründet
• aufgebaut
• angelegt haben

Oluşturmuş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Oluşturmuş şirketler var.
Etablierten Unternehmen gibt.

Zaten menüyü kendisi oluşturmuş.
Die Menüs waren selbst kreiert.

Siz menüyü oluşturmuş olacaksınız.
Und dabei werDen Sie Das Menu bilDen.

Bacakları bir dik üçgen oluşturmuş.
Seine Beine bilden ein Dreieck.

Facebook etkinliği oluşturmuş kullanıcılar.
Nutzer, die eine Facebook-Veranstaltung angelegt haben.

Bir görünmez hükümet oluşturmuş.
Bilden eine unsichtbare Regierung.

Bu kullanıcının oluşturmuş olduğu herhangi bir albüm bulunmuyor.
Es gibt keine Gruppen, die von diesem Benutzer erstellt wurden.

Bir görünmez hükümet oluşturmuş.
Bildet eine unsichtbare Regierung.

Öyle gerçekçi karakterler oluşturmuş ki, ben onlara arkadaşım diyebiliyorum.
Der so realistische Figuren erschaffen hat, dass ich sie Freunde nenne.

Bunlar kontrol grubunu oluşturmuş.
Diese bildeten die Kontrollgruppe.

Bu aplikasyonu birkaç yıl önce oluşturmuş olmama rağmen halen her gün kullanmaya devam ediyorum.
Obwohl ich die App vor ein paar Jahren entwickelt habe, benutze ich sie noch jeden Tag.

Austindeki bir adam oluşturmuş.
Und dieser Typ in Austin kreierte sie.

Frijda, 12 duygu kanunu oluşturmuş olsa da, onları bu yazımızda yedi tane ile açıklayabiliriz.
Obwohl Frijda zwölf Gesetze der Gefühle aufgestellt hat, können wir sie zu sieben zusammenfassen.

ViCAP de ulusal bir matriks oluşturmuş.
VICAP erstellte eine nationale Matrix.

Arthur Kaan bir heykel grubu oluşturmuş Aşil ve Penthesilea(; Viyana 1895).
Arthur Kaan erstellt eine Statue Gruppe Achilles und Penthesilea(1895; Wien).

Araba kafa kafaya çarpışıp yolda yığınak oluşturmuş.
Zwei Autos stießen frontal zusammen.

Dunn yeni bir ekip oluşturmuş olmalı.
Er muss'ne neue Gang gegründet haben.

C, rahat hissedebileceğimizi düşündükleri… bir ortam oluşturmuş.
Die 10-C schufen eine Umgebung.

Aynı reaksiyon klorür oluşturmuş da olabilir.
Dieselbe Reaktion kann auch Chlorid produzieren.

Devasa bir genetik mutasyon simbiyotik bir uzantı oluşturmuş.
Massive genetische Mutationen, die ein symbiotisches Gliedmaß erzeugt haben.

Beta fötr şapka ile bir imaj oluşturmuş ve herkes onu bu imajıyla tanımıştır.
Beta erstellte ein Bild mit einem Fedora und jeder erkannte ihn an diesem Bild.

Alexis ve Andre haberimiz olmadan bir hücre oluşturmuş.
Alexis und Andre haben eine Zelle aufgebaut.

Bir sözleşme bir sistem sorunu oluşturmuş ve otomatik olarak iptal edilmiştir.
Ein Vertrag zu einem Systemproblem geführt hat und automatisch abgebrochen wurde;

Klasik bir peygamber arketipi oluşturmuş.
Sie stellt für ihn den klassischen Messias-Archetypus dar.

Başkan! Moore Frobisherın şirketindeki olası dolandırıcılığı araştırmak için… müfettişlerden bir ekip oluşturmuş.
Um nach möglichem Betrug in Frobishers Firma zu suchen. Moore führte ein Ermittlungsteam, -Dem Präsidenten.

Birisi onun için… sahte bir kimlik oluşturmuş olmalı.
Jemand muss eine neue Identität für sie geschaffen haben.

Renk kombinasyonu da son derece uyumlu ve çok iyi bir geçiş oluşturmuş.
Die Farbkombination ist auch sehr harmonisch und hat einen sehr guten Übergang geschaffen.

Yalnızca ekip yöneticileri ve bir yapılacaklar oluşturmuş olan kişi bu öğeyi silebilir.
Nur Manager und die Person, die ein Aufgabenelement erstellt hat, kann dieses auch löschen.

Yarbaya yakın olması onun sisteminde de kimerik antikorlar oluşturmuş.
In ihrem System. Ihre Nähe zum Kommandanten chimäre Antikörper entwickelt.

Bu makalenin ikinci bölümünde, başarılı çevrimiçi kurslar oluşturmuş diğer kullanıcılardan bazı ipuçlarına bakacağız.
Im zweiten Teil dieses Artikels betrachten wir einige Tipps von anderen, die erfolgreiche Online-Kurse erstellt haben.