ON TANE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zehn

On tane Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

On tane alayım.
Ich nehme zehn.

Üç değil, on tane.
Nicht drei, nein, zehn.

On tane var.
Es gibt zehn davon.

Japonların on tane.
Die Japaner haben zehn.

On tane falan. Evet.
Ja.- Zehn oder so.

Her birimize on tane lazım.
Jeder braucht zehn.

On tane yeni şarkıyı mı?
Zehn neue Songs?

Doğru. Tam olarak on tane.
Zehn, um genau zu sein.

Evet. On tane falan.
Ja.- Zehn oder so.

Doğru. Tam olarak on tane.
Richtig. Zehn, um genau zu sein.

On tane kaldı.
Wir haben noch zehn übrig.

Bunlardan bende on tane vardı.
Ich hatte zehn davon.

On tane oğlum var zira.
Ich habe zehn Söhne.

Seninkinden on tane alırım.
Ich würde zehn davon nehmen.

On tane daha vereceğim.
Ich gebe dir zehn mehr.

Sheelanın on tane kardeşi var.
Sheela hat zehn Geschwister.

On tane kimlik buldum.
Ich hab zwölf Ausweise gefunden.

Danny için on tane, sana hiç yok.
Zehn für ihn, null für dich.

On tane tanığınız olduğunu söyleyin.
Sagt ihm, es gäbe zehn Zeugen.

Belki sekiz veya on tane dediler.
Sie sagten, vielleicht acht oder zehn.

Bize on tane daha lazım.
Wir brauchen zehn weitere.

Ahlaki hasar için on tane daha sür!
Wir brauchen zehn mehr für moralischen Schaden!

Sadece on tane kimlik yaptım.
Es waren nur zehn Ausweise.

On tane lazım, on tane var.
Brauchen zehn, haben zehn.

Cadılar Bayramı gecesi, Cinayet Evinin önünde… on tane polis arabasının dizilmesini gerçekten istiyor musun?
Willst du wirklich zehn Polizeiwagen vor dem Mörderhaus an Halloween?

On tane şehri korumak için.
Zehn am Rotkammgebirge, zehn zum Schutz der Stadt.

Birisi on tane istiyormuş.
Jemand will zehn davon.

On tane olduğunda, ben beşinci olacağım demektir.
Ich bin die Fünfte von zehn.

Ya da on tane 1in toplamı eder.
Oder zehn Einsen addiert.

On tane Barbie bebeğin kafasını yutmuş.
Er hat die Köpfe von zehn Judy-Puppen geschluckt.