ONLARI BULMAYA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• sie zu finden

Onları bulmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Onları bulmaya.
Sie finden.

Sekiz avcı onları bulmaya gitti.
Acht Jäger gingen los, um sie zu finden.

Onları bulmaya gidiyorum.
Ich finde sie.

Hadi bakalım onları bulmaya koyulalım.
Lasst uns loslegen und sie finden.

Onları bulmaya gidiyoruz.
Wir werden sie finden.

Ketch ve Charlie geride kalıp onları bulmaya uğraşacak.
Ketch und Charlie versuchen, sie zu finden.

Onları bulmaya çalışayım!
Ich versuche, sie zu finden.

Bir an önce onları bulmaya çalışalım.
Ich geh zu den Meetings und versuche sie zu finden.

Onları bulmaya çalışacağım.
Ich versuche, sie zu finden.

Yerel süpermarketlerde onları bulmaya çalışıyorum.
Ich gearbeitet habe, finden Sie in den lokalen Supermärkten.

Onları bulmaya çok yaklaştım.
So nah dran sie zu finden.

Eğer orada birileri varsa… onları bulmaya niyetliyim.
Falls da hinten jemand ist, will ich versuchen, ihn zu finden.

Beni onları bulmaya götür.
Nimm mich mit, um sie zu finden.

Aile üyeleri veya arkadaşları onları bulmaya çalışıyordu.
Und ihre Familien oder Freunde versuchten sie aufzuspüren.

Gidip onları bulmaya çalışayım.
Ich guck mal, ob ich sie finde.

Los Angelesda bir yerlere yerleştirilmesi düşünülen 17 kutu sinir gazı var… ve onları bulmaya çalışıyoruz.
Wir haben 17 Kanister mit Nervengas, die irgendwo in Los Angeles freigesetzt werden, und wir versuchen sie zu finden.

Ben de onları bulmaya çalıştım.
Also versuchte ich, es zu finden.

Onları bulmaya ve öldürmeye gidiyorlar.
Sie werden sie finden und töten.

Her yeni türün bir adı olmalı. Onları bulmaya da ben yardım ettiğime göre.
Nun… jede neue Spezies braucht einen Namen, und ich… half sie zu entdecken.

Onları bulmaya gittim. -Evet. Orada.
Ja, dort drüben. Ich ging sie suchen.

Onları durdurmaya odaklanmıyoruz? Neden onları bulmaya ve planladıkları şeyi yapmadan.
Und halten sie davon ab, ihre Pläne in die Tat umzusetzen. Warum suchen wir sie nicht einfach.

Onları bulmaya ve almaya çalışmaya.
Sie zu finden und zu ergattern.

Gidip onları bulmaya çalışırız.
Wir werden versuchen, sie zu finden.

Onları bulmaya çalışan herkesten saklanabilirler.
Vor jedem, der versucht, sie zu finden.

Rathor da onları bulmaya çalışıyor.
Auch Shaft versuch sie zu finden.

Onları bulmaya çalışıyoruz ama o zamana kadar devlet gözetiminde kalacak.
Wir werden sie ausfindig machen, aber bis dahin ist er ein vorübergehender Pflegling des Staates.

Ben de onları bulmaya çalışıyorum.
Ich versuche, sie zu lokalisieren.

Onları bulmaya çalışıyoruz, ama onlar ve hastane çalışanları, aileleriyle birlikte 75 kişi edebilir.
Wir versuchen, sie zu finden, aber das Personal eingerechnet, haben wir es mit bis zu 75 Personen zu tun.

Ben de onları bulmaya çalıştım.
Ich habe auch versucht, sie zu finden.

Károlyi onları bulmaya çalıştığı derslik gitti, ve sonunda Komaneci lekeli.
Károlyi ging um die Klassenzimmer, die versuchen, sie zu finden, und schließlich Gefleckte Comăneci.