ONLARSA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• sie
• die
• er

Onlarsa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Onlarsa değil.
Sie nicht.

Ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar.
Du wunderst dich, sie aber höhnen.

Onlarsa yabancı.
Sie sind Fremde.

Çocuk ölüyor onlarsa oyalıyorlar.
Die Kleine stirbt, und die mauern.

Onlarsa yok eder.
Sie zerstören es.

Sen savaşıyorsun, onlarsa pazarlık ediyorlar. Hayır.
Du kämpfst, sie verhandeln. Nein.

Onlarsa reddetti.
Sie weigerten sich.

Hayır. Sen savaşıyorsun, onlarsa pazarlık ediyorlar.
Du kämpfst, sie verhandeln. Nein.

Onlarsa gerçeğiyle oynuyor.
Er spielt mit der Wahrheit.

Hayır. Sen savaşıyorsun, onlarsa pazarlık ediyorlar.
Nein, du kämpfst, sie verhandeln.

Onlarsa şu anda çok kuvvetli.
Sie sind zu stark momentan.

Gelmemizi umdular. Onlarsa öylece durdular bizi beklediler.
Sie hoffen, dass wir kommen.

Onlarsa gerçeğiyle oynuyor.
Sie spielen mit der Wahrheit.

Stephan. Stephan. Eğer onlarsa, bu ölür.
Stephan! Stephan! Wenn sie das sind, stirbt er.

Onlarsa çitle aramızda duruyorlar!
Der Zaun… ist da drüben!

Ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar.
Sondern du bist verwundert, und sie verspotten.

Onlarsa Mississippiden nefret ediyor.
Sie hassen Mississippi.

Çok meşgul olduğumuzu söylüyoruz, onlarsa suç işliyorlar.
Wir sagen, wir sind zu beschäftigt, die begehen eine Straftat.

Onlarsa bizim köye hiç uğramazlar.
Sie werden nie in unser Dorf kommen.

Allah onu iyice sayıp zaptetmiştir, onlarsa unutmuşlardır.
ALLAH umfaßte es detailliert, während sie es vergaßen.

Onlarsa akıntıya karşı yüzüyor.
Die schwimmen gegen den Strom.

Yıllarca elitlere hizmet ettin, onlarsa sadakatine ihanetle karşılık verdiler.
Du hast jahrelang der Elite gedient, und sie hat deine Treue missbraucht.

Onlarsa moral bozucu ve mide bulandırıcı.
Sie sind nervig und zum Kotzen.

Biz burada kamçıyı şaklatan kişileriz; onlarsa pis işler yapmak zorundalar.
Das sind Leute, die werden da missbraucht, die haben einen Drecksjob zu machen.

Onlarsa sizi hep şaşırtacak.
Sie werden ihnen immer überraschen.

Sméagol onlara kimsenin bulamayacağı gizli yolları gösteriyor… onlarsa'' sinsilik'' diyorlar.
Und sie sagen"schnüffeln". Da zeigt ihnen Sméagol geheime Wege, die sonst keiner findet.

Onlarsa kaybetti.- Evet kazandın.
Ja. Sie haben gewonnen, die haben verloren.

Peygamberleri onlara:“ Hiç gökleri ve yeri yaratan yüce Yaratıcı hakkında şüphe edilebilir mi? O günahlarınızı affetmeye çağırıyor ve muayyen bir süreye kadar size müsaade ediyor, mühlet veriyor.” dediler. Onlarsa:“ Siz,” dediler,“ bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsiniz.
Ihre Gesandten sagten:«Ist denn ein Zweifel möglich über Gott, den Schöpfer der Himmel und der Erde? Er ruft euch, um euch etwas von euren Sünden zu vergeben und euch für eine bestimmte Frist zurückzustellen.».

Onlarsa Mississippiden nefret ediyor.
Und die… die hassen Mississippi.

Eğer onlarsa, bu ölür. Stephan. Stephan!
Stephan! Wenn sie das sind, stirbt er. Stephan!