Onu kovmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onu kovmak zorundasın.
Du musst sie feuern.Er wollte sie feuern.Onu kovmak istiyorum.
Harika, şimdi onu kovmak zorundayım.
Na toll, jetzt muss ich ihn feuern.Onu kovmak zorundayız.
Wir müssen ihn feuern.Biliyorum Ted.- Onu kovmak zorunda kalacağım.
Ich weiß. Ich muss ihn feuern.Onu kovmak zor olur.
Schwer, sie zu entlassen.Birkaç gün sonra onu kovmak zorunda kaldık.
Onu kovmak zorundasın.
Gwen 45 yaşına girdi bu yüzden onu kovmak zorunda kaldık.
Gwen ist 45 geworden, also mussten wir sie feuern.Onu kovmak zorundayız!
Wir müssen Sie entlassen.Harika, şimdi de onu kovmak zorundayım. Endişelendim.
Onu kovmak zorundaydım!
Ich musste sie entlassen.Karısıyla yattım, haliyle onu kovmak zorunda kaldım.
Ich habe mit seiner Frau geschlafen, also musste ich ihn feuern.Onu kovmak zorunda kaldım.
Ich musste ihn feuern.Fedai onu kovmak zorunda kaldı.
Onu kovmak zorunda kalacağım.
Ich muss ihn feuern.Aslında, onu kovmak zorunda kaldım.
Genau genommen musste ich sie entlassen.Onu kovmak zorundaydık.
Wir mussten ihn entlassen.Belli ki onu kovmak yeterli değildi.
Offenbar war ihm die Entlassung nicht genug.Onu kovmak da öyleydi.
Ihn zu feuern war auch eine.Evet. Onu kovmak çok büyük bir hata olur.
Ich denke, ihn zu feuern wäre ein großer Fehler.Onu kovmak zorunda kaldım.
Ich musste ihn entlassen.Ama bu onu kovmak zorunda kalacağın anlamına gelir.
Aber das würde bedeuten, dass du sie feuern müsstest.Onu kovmak zorunda kaldım.
Ich musste ihn rauswerfen.Onu kovmak zorunda kalacağım.
Ich muss ihn entlassen.Onu kovmak zorunda kalacağım.
Ich werde sie feuern müssen.Onu kovmak zorunda kalacağım.- Biliyorum Ted.
Ich weiß. Ich muss ihn feuern.Onu kovmak benim için büyük onurdu” dedi.
War mir eine Ehre, ihn zu feuern“.Onu kovmak artık yeterli olmayacakmış.
Ihn zu verbannen, würde nicht mehr genügen.
