ONUN SORUNU ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• ist sein problem
• sein Problem
• fehlt ihm

Onun sorunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Onun sorunu nedir?
Was fehlt ihm?

Artık onun sorunu.
Ist sein Problem.

Onun sorunu değil!
Nicht sein Problem!

Bak, bu onun sorunu.
Weißt du, das ist sein Problem.

Onun sorunu nedir?
Was ist sein Problem?

Ama bu onun sorunu.
Aber das ist sein Problem.

Onun sorunu ne? İnanılmaz değil mi?
Was ist sein Problem? Nicht, oder?

Evet ama bu onun sorunu.
Das ist sein Problem.

Bu onun sorunu.
Das ist sein Problem.

Yeri gelmişken onun sorunu ne?
Was genau ist sein Problem?

Bu, onun sorunu, değil mi?
Das ist sein Problem, oder?

İnanılmaz değil mi? Onun sorunu ne?
Nicht, oder? Was ist sein Problem?

Bu onun sorunu, değil mi?
Das ist sein Problem, nicht?

Nasıl yaparsa yapsın, o onun sorunu.
Wie er das macht, ist sein Problem.

Bu onun sorunu, benim değil.
Das ist sein Problem, nicht meins.

Dostunu hapse attır, onun sorunu.
Der Freund landet im Knast: sein Problem.

Bu onun sorunu, bizim değil.
Das ist sein Problem, nicht unseres.

Özür dilerim ama onun sorunu ne?
Entschuldigen Sie, aber was fehlt ihm denn?

Artık onun sorunu değil.
Das ist nicht mehr sein Problem.

Onun sorunu ne biliyor musun?
Weißt du, was sein Problem ist?.

Özür dilerim ama onun sorunu ne?
Ich bitte um Verzeihung: Aber was fehlt ihm?

O kadar. Onun sorunu. Benim değil.
Das ist sein Problem, nicht meins.

Olmayacak. Olursa da, onun sorunu.
Falls doch, ist es sein Problem.

Bu onun sorunu. Yapabileceğim bir şey yok.
Das ist sein Problem, nicht meins.

Olsa bile bu onun sorunu. Olmaz.
Ist es sein Problem. Wird es nicht.

Kardeşiyle ilişki istemiyorsa bu onun sorunu.
Wenn er nicht will, ist das sein Problem.

Onu gördüm… Onun sorunu ilaçsızlık.
Das Problem sind seine Entzugserscheinungen.

Çözmeye çalıştığım sadece onun sorunu değil.
Es ist nicht nur sein Problem, was ich zu lösen versuche.

Sana olan borcu onun sorunu. Bizim değil.
Seine Schulden sind sein Problem.

Zenci bir fahişeye sahip olmak istiyorsa, bu onun sorunu.
Wenn er sich eine Negerschlampe hält, ist das sein Problem.