Parmaklarıyla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Parmaklarıyla Şarkı Söylüyor!
Spagetti parmaklarıyla yediler?
Parmaklarıyla yemek yemeyi becerir.
Bazı sanatçılar parmaklarıyla bile çalışabiliyor.
Ve parmaklarıyla saymaya başladı.
Combinations with other parts of speech
Ya da kullanıcının parmaklarıyla bir akıllı telefon mu?
Parmaklarıyla tıklatıp şöyle dedi.
Max küçüklüğünde parmaklarıyla hiçbir şey yapamazdı.
Ayak parmaklarıyla yemek yapan biri mi?
Şiş bilekleriyle ve kırık parmaklarıyla oynuyorlar.
Kerimi parmaklarıyla okuyor.
O sirkeli avokado ve karides yiyor… parmaklarıyla.
Adam parmaklarıyla dans ediyor.
Neler yaşadıklarını? Şiş bilekleriyle ve kırık parmaklarıyla oynuyorlar.
Adam parmaklarıyla dans ediyor.
Bu nesil ağızlarıyla konuşmaktansa parmaklarıyla konuşmayı tercih ediyor.
Parmaklarıyla kendini besleyebiliyor mu?
Dokuz. Bir çocuk parmaklarıyla dokuza kadar sayabilir.
Parmaklarıyla dokunulan dokunmatik ekran.
Oyun ustası, oyunu parmaklarıyla kapalı tutar.
Parmaklarıyla masanın üzerine sinirli sinirli.
Vadesi dolmuş faturalarımızı onun minicik parmaklarıyla hesaplarız.
Şimdi de parmaklarıyla bir şey sayıyor.
Belgeyi akıllı telefonun ekranına yerleştirir ve parmaklarıyla belgeyi kaydırır.
Parmaklarıyla tavuk kanadı yemediği için kötü hissediyorum.
Klavyesini amfiye takar parmaklarıyla yaylı için dörtlü çalardı.
Parmaklarıyla mermi kovanlarının içini cilalıyorlar.
Bu kızlar gerekli! O incecik parmaklarıyla kovanların iç yüzeylerini cilalıyorlar.
O, parmaklarıyla toprağın üzerine yazarak yazmayı öğrendi.
Paul Hollywoodun seksi olan parmaklarıyla focacciayı yoğurmasını izlemek istemez misin?