Payıma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Benim payıma ne düştü?”.
Üçüncü devirde yeni bir çarmıh payıma düşecek.
Benim payıma ne kadar düşüyor?
Hayatın kendi problemleri var, ve payıma düşeni alıyorum.
Ben payıma düşeni ödedim.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Mamie-Claire tişört işinden benim payıma düşeni verdi. Evet.
Payıma düşeni sana veririm.
Ben kendi payıma düşeni getirdim.
Payıma düşeni yaptım ve artık gitme zamanı.
Ben kendi payıma düşeni yaptım.
Payıma düşeni istiyorum yoksa polise gidip Borden kardeşlerin bodrumunda bulduğum ölü bebeği anlatırım.
Ben imparatora payıma düşeni vereceğim.
Ama kendi payıma, ne o zaman ne de bugün istemedim özgürlüğü.
O zaman herşeye kadir dolardan söz edildiğini hiç hatırlamıyorum'' payıma ne düşer'' ya da'' benim sorunlarım''.
Kendi payıma böyle yaşadım.
Afgan İhalesinden payıma düşenin bir kısmı.
Postlardan payıma düşeni zaten kaybettik… bu yüzden arayı başka bir şekilde kapatmam lazım.
Ben anlaşmamın payıma düşen tarafını yerine getirdi.
Gümüşten payıma düşeni alamazsam, Nicklasın geleceğini başka bir şekilde güvenceye almam gerekecek.
Ben kendi payıma geçmişi özlüyorum.
Demek payıma cadı düştü. Harika!
Tommy, kendi payıma hemen ihtiyacım var.
Bazen benim payıma da düşerdi bir şeyler.
O paradan payıma düşeni hak ediyorum.
Hiçbirinden payıma bir şey almayacağım Dyadya.
Anlaşmanın kendi payıma düşen kısmını yaptım ve artık işim bitti.
Tabii ki benim payıma operasyona göz kulak olacak adamlar da dâhil.
Benim için bu akşam payıma düşen onurdan çok daha büyük bir onur olamaz.
Benim payımı kantin hesabıma yüklemeyi unutma.
Biz de payımıza düşeni aldık.