Pazarlığa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Pazarlığa hazırız.
Müşteri pazarlığa geliyor.
Pazarlığa tabi değil.
Araba kullanmak pazarlığa benzer.
Pazarlığa açık mı?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Bu tamamen pazarlığa bağlı.
Pazarlığa ne zaman başlıyorsun?
Dormammu seninle pazarlığa geldim.
Bu pazarlığa açık değil?
Onlar da bıkacak ve pazarlığa yanaşabilirler.
Pazarlığa. Kapitalizmin özü.
Kızının yaşamıyla pazarlığa girme. -Mr. Stanton.
Seni pazarlığa sürüklemesine izin verme.
Onlara John Crichtona eşlik ettiğimizi, onun pazarlığa katılmak istediğini söyledim.
Muhalefetle pazarlığa da tek başına oturuyorsun.
Onlara John Crichtona eşlik ettiğimizi, onun pazarlığa katılmak istediğini söyledim.
Ne diyorsun pazarlığa bu şekilde başlayabilir miyiz?
Silahlı kuvvetlerimiz meşru bir ordu gibi davranmalı.Meşru bir hükümet olarak pazarlığa oturacaksak.
Hayır, pazarlığa gerek yok.
Pazarlığa, amaçlarına ulaşmak için politik yöntemler kullanmaya razı olduğunu söylüyor.
Sürekli duygusal düşünceliğe, dikkatli pazarlığa ve geçmiş yanlışları bırakmaya ihtiyaç duyarlar.
Taktik 1: Pazarlığa yüksek ve kesin bir fiyat ile başlayın.
Görünüşe göre iki seçeneğiniz var-- ya gizli bir gündem olma ihtimali olan adam ile Pazarlığa devam edeceksiniz, yada kendi kurallarına karşı çıkmaya hazır olan bu adam ile anlaşacaksınız.
Daha bırakılmaları için pazarlığa başlamadan oradaki zavallıların yarısının açlıktan öleceğini biliyorsun.
Ne pazarlığı?
Pazarlıklar derhal devam edecek.
Biz pazarlık etmeyiz.
Pazarlık epey iyi gidiyor.
Çünkü onunla pazarlık yapabileceğimi düşündüm.
Pazarlığı sana bırakıyorum.