Saat yedide Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
O halde, saat yedide.
Um 7 Uhr dann.Saat yedide başlıyor.
Sie beginnt um 7 Uhr.Uçuşum saat yedide.
Mein Flieger geht um 7 Uhr.Saat yedide başlıyor.
Beginn ist um sieben Uhr.Sınıfı hazırlamaya gidiyorum Saat yedide başlıyoruz.
Wir beginnen um 19:00 Uhr.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
yarım saatbirkaç saatbir kaç saather saatsadece birkaç saatgeç saatleregeçerli saatiyaklaşık yarım saatyeni bir saatbiyolojik saat
Daha
Saat yedide alırım seni.
Ich hol dich um 19 Uhr ab.( Ben, genellikle saat yedide kahvaltı ederim.).
(Ich frühstücke normalerweise um sieben Uhr.).Saat yedide hazır olurum.
Ich bin um 19 Uhr fertig.Kapatayım artık, saat yedide tanışma toplantısı var.
Ich sollte jetzt wohl auflegen. Wir haben eine Einführung um 7 Uhr.Saat yedide alırım seni.
Ich hole dich um 19:00 Uhr ab.Bilet bu güne alınmış. Saat yedide… İki saatim var!
Das Flugticket ist für heute, um sieben Uhr, das ist in zwei Stunden!Onu saat yedide öldürecekler.
Sie töten ihn um 7 Uhr.Kamarada kahvaltı sofrasını kurdum, saat yedide avcıları ve gemi subaylannı bekledim.
Ich deckte den Frühstückstisch in der Kajüte, und um sieben Uhr wartete ich Jägern und Offizieren auf.Saat yedide okula gitti.
Um 7 Uhr ging er in die Schule.Beni saat yedide uyandır.
Weckt mich um sieben Uhr auf.( Saat yedide duş alırım.).
Um sieben Uhr zehn dusche ich.Hareket saat yedide başlayacak.
Der Abmarsch ist um 7 Uhr.Saat yedide onu almaya gideceğim.
Ich hole Sie um 19 Uhr ab.Annene saat yedide demiştim.
Ich sagte deiner Mama, um 7 Uhr.Saat yedide beni buradan al.
Holen Sie mich hier um 19 Uhr ab.Bu akşam saat yedide bunu herkes öğrenecek.
Um 19 Uhr heute wissen es alle.Saat yedide yerel haberlerdeydi.
Um 19 Uhr im Regionalprogramm.Bu sabah saat yedide neredeydin o halde?
Wo waren Sie dann heute Morgen um 7 Uhr?Saat yedide bornozla dolaşıyordu.
Im Bademantel, um 7 Uhr abends.( Genellikle saat yedide kahvaltı ederim.).
(Ich frühstücke normalerweise um sieben Uhr.).O saat yedide eve vardı.
Sie kam um sieben Uhr nach Hause.Eşim beni saat yedide kaldırdı, kendimden geçmiştim.
Meine Alte weckte mich um 7 Uhr, ich war bewusstlos.Saat yedide uyuyakaldı. Evet.
Ja. Sie ist um sieben Uhr eingeschlafen.Jane Wilkinson saat yedide evinden çıkıp, Piccadilly Palace Otele gider.
Um 19 Uhr fuhr Jane Wilkinson in das Piccadilly Palace Hotel.Saat yedide hazırlıklar bitmişti.
Um sieben Uhr waren die Vorbereitungen beendet.
