Saklıyormuş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ne saklıyormuş?
Onun için ne saklıyormuş?
Görünüşe göre partnerin senden bir şey saklıyormuş.
Fran orada mı saklıyormuş?
Ama görev maksatlı değilmiş. Görünüşe göre, Lord Wilders yatak odasında koyun saklıyormuş.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
bir şey saklıyorbenden sakladığınbirşeyler saklıyorsaklamak zorunda
saklama kutusu
gerçeği saklamakgücünü saklasenden saklamak
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Umetani onu saklıyormuş.
Gülümsemesinin ardında bir sürü acı saklıyormuş.
Görüyor musun ne saklıyormuş yatağının altında?
Burada kız arkadaşını saklıyormuş.
Sanki devlet bizden çok fazla şey saklıyormuş gibi. Yemek konusunda çok seçiciyim çünkü.
Yatağın altında bir şey saklıyormuş.
Göründüğü kadarıyla… mücevheri saklıyormuş ve… kendi tuzaklarından birisinin kurbanı olmuş.
Çünkü seni John Lennon için saklıyormuş.
Sınıfında Trasker 98 saklıyormuş… St. Bridgetta, lise saldırılarından korktuğu için.
Bizden bir şey saklıyormuş.
Kızı Keithin teknesine saklıyormuş… ben de Shelbyyi bu konuda sıkıştırıyordum. Kızlardan biri Shelbyye aitti.
Bakalım Rittenhouse ne saklıyormuş.
Senin Ilya olmadığını biliyor ve bunu senden saklıyormuş.
Değerli oğlun zulasını nerede saklıyormuş biliyor musun?
Veriyi sadece dört hafta saklıyormuş.
Veriyi sadece dört hafta saklıyormuş.
Marge benden başka neler saklıyormuş?
Dominikliler, onu Romada saklıyormuş.
Otlar çok değerli bir hazineyi saklıyormuş.”.
Katili kanıtları yok ederken o da saklıyormuş.
Aramalardan saklamamız gereken bir şey var.
Onu saklamaya çalışmıyordum.
Sakla onları.
Bir şeyler saklıyorsun, Annalise.
Onları sakla ve yeni, kimlikler hazırla.