Saklamak zorunda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Saklamak zorunda kaldım.
Pekâlâ. Saklamak zorundaydım.
Saklamak zorundaydım. Pekâlâ.
Onları saklamak zorundasın.
Hem yeni hem eski kimliğimi saklamak zorundayım.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
bir şey saklıyorbenden sakladığınbirşeyler saklıyorsaklamak zorunda
saklama kutusu
gerçeği saklamakgücünü saklasenden saklamak
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Julie, saklamak zorundasın.
Sanki bir suç işlemişim gibi saklamak zorundayım.
Bunu saklamak zorundayım.
Her şeyi arkadaşlarından saklamak zorunda kalıyordun.
Kiera, saklamak zorunda değilsin.
Esperanza almasın diye saklamak zorundayım. Evet!
Ama bunalımlı ve üzgün hissediyorlar çünküsüper güçlerini saklamak zorundalar.
Neden saklamak zorundayız?
Yine sikik bir televizyon alma diye saklamak zorundaydım!
Yıllarca saklamak zorunda kaldım.
Öyle tehlikeli sırlar ki kendi ailemden bile saklamak zorundayım.
Daima gerçeği saklamak zorunda kalıyorum.
Leonardın Kuzey Denizinde yaptıklarını bana söylemene veiki yıl boyunca bunu Pennyden saklamak zorunda olmama kızgınım.
Ve onu dünyadan saklamak zorunda değilsin asla.
Troçkistlerin böyle bir platformu halktan, işçi sınıfından saklamak zorunda oldukları çok açık.
Gerçekte kim olduğumu saklamak zorunda olmadığım bir yol bulabileceğimi umut ediyorum.
Bu iki nesil boyunca kahramanlara… ilham olmuş bir adam, annemle babam ve ben buna dahiliz… ama kimliğini saklamak zorunda kalmış.
Burası gerçek kimliğimizi saklamak zorunda olmadığımız bir yer.
Saklamak zorunda olduğum bir başka sırrın ve annemle babama yalan söylediğinde sırrını sakladım çünkü seninle böylesine gurur duymalarına çok sevinmiştin.
Benim içinse, sadece beni saklamak zorunda olan iki insan.
Gerçek kimliklerini saklamak zorunda kalan fazladan yanlız süper kahramanlar. Aşk hayatımda iyiye işaret olmayan şeyler.
Kalbimi kırdı, onu izledi pek çok şeyi saklamak zorunda kalmak… korktuğunda hep yalnız olacaktı.
Heyecanımızı saklamak zor sadece.
Bazı sırları saklamak zordur.
Yirmi milyon doları saklamak zor olurdu.