Saldırmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Saldırmaya hazır olun!
Bereit zum Angriff!Her zaman saldırmaya hazır olun.
Immer zum Angriff bereit.Saldırmaya hazır olun!
Bereitmachen zum Angriff!Size hiç… saldırmaya yeltendi mi?
Bir yumruk. Güçlü ve saldırmaya hazır.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Fiillerle kullanım
Bize saldırmaya çalıştılar.
Sık sık, sert bir biçimde saldırmaya hazır.
Hedefe saldırmaya hazır olun.
Bereit zum Angriff auf Ziel.Katil hala dışarıda,tekrar saldırmaya hazır.
Der Killer läuft frei rum, bereit,wieder zuzuschlagen.McLaren saldırmaya devam edecek.
McLaren will weiter angreifen.De, Güneye, ülkenin kalbine saldırmaya hazırdılar.
Waren sie bereit, im Süden zuzuschlagen, im Herzen des Landes.Onlara saldırmaya devam edemeyiz.
Wir können sie nicht weiter angreifen.Aslında Desmoulinsi bize saldırmaya iten Dantondur.
Danton hetzt Desmoulins zum Angriff auf uns.Eğer onlara saldırmaya gideceksek, nerede yaşadıklarını bulmalıyız.
Wenn wir sie angreifen wollen, müssen wir rausfinden, wo sie leben.Onları diğer yolculara saldırmaya teşvik etti.
Andere aufstacheln. Und sie auffordern, Passagiere anzugreifen.Evet, bize saldırmaya çalışmadılar, Vincent.
Ja, sie haben nicht versucht, uns anzugreifen, Vincent.Onlar gerçeği dile getirenlere saldırmaya devam.
Fahren fort all jene zu attackieren, die die Wahrheit aussprechen.Tüm Delta, saldırmaya hazırlanın!
Alle Delta, bereit zum Angriff!Korkunç Sesli Kan Donduran Kurt Adam gerçek ve saldırmaya hazır.
Der Wilde Wampuswerwolf ist echt und bereit, zuzuschlagen.Biri sana saldırmaya çalıştı.
Jemand hat versucht, dich anzugreifen.Maalesef binbaşı günümüzde medya bütün duyularımıza saldırmaya programlanmış.
Unglücklicherweise, Commander, ist die heutige Medienlandschaft so programmiert, unsere Sinne zu attackieren.Düşmanımız saldırmaya ant içmiş.
Unser Feind gelobt, anzugreifen.Anında saldırmaya hazırlanmış fakat diğer köpekler de aynısını yapmış.
Er machte sich sofort zum Angriff bereit und die anderen Hunde taten dasselbe.Bütün Deltalar, saldırmaya hazırlanın!
Alle Delta, bereit zum Angriff!Sana saldırmaya çalışmış… Yani görünen o ki son derece şanssız bir keş.
Es scheint also, dass ein außergewöhnlich unglücklicher Junkie versucht hat, dich zu überfallen.Bütün Deltalar, saldırmaya hazırlanın!
Alle Piloten, bereit zum Angriff!Bocholt( ots)- Maskeli bir adam Pazartesi akşamı Bocholtta bir benzin istasyonuna saldırmaya çalıştı.
Bocholt(ots)- Ein maskierter Mann hat am Montagabend in Bocholt versucht eine Tankstelle zu überfallen.Size hiç… saldırmaya yeltendi mi? Hayır?
Nein. Hat er Sie jemals… angegriffen?Hanımefendi, bu insanlar birbirlerine saldırmaya hazırlanıyorlar.
Lady, diese Leute machen sich dazu bereit, aufeinander loszugehen.Hiç size… saldırmaya yeltendi mi? Hayır?
Nein. Hat er Sie jemals… angegriffen?
