SALLAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Fiil
Isim
schüttelt
sallamak
sıkmak
sıkışmak
çalkalayın
sallanarak
sallama
titriyor
sıkacaksın
wedelt
sallamak
sallar
Shakes
sallar
milkshake
schütteln
sallamak
sıkmak
sıkışmak
çalkalayın
sallanarak
sallama
titriyor
sıkacaksın
Flöße

Sallar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Damon kafasını sallar.
Damon schüttelt den Kopf.
Kılıcını sallar, ama vuramaz.
Sein Schwert wird niedersausen, aber nicht zuschlagen.
Her resepsiyondan önce sallar.
Vor jedem Empfang geschüttelt.
Kafasını sallar ve…'' sağlıcakla kalın'' derdi.
Er schüttelte den Kopf und sagte:"Bis bald.
Heisenberg parmağını sallar.
Heisenberg wedelt mit dem Finger.
( Tobias başını sallar) Saat 5:33, emin misin?
(Tobias schüttelt den Kopf) Es ist 17:33h, bist du sicher?
Balıkçı yine başını sallar.
Wieder schüttelt der Fischer den Kopf.
Kör adam sallar güzel bir çocuğu.
Gestreift vom Schatten der Toten schaukelt der Blinde ein hübsches Kind.
Köpek neden kuyruğunu sallar?
Warum wedelt ein Hund mit seinem Schwanz?
Neden bir köpek başını sallar ve kulağını kaşırır?
Warum schüttelt der Hund den Kopf und kratzt sich an den Ohren?
Bir köpek kuyruğunu neden sallar?
Warum wedelt ein Hund mit seinem Schwanz?
Köpek neden başını sallar ve kulaklarını çizer.
Warum schüttelt der Hund seinen Kopf und kratzt sich an den Ohren.
Kediler saldırmadan önce niçin popo sallar?
Warum wackeln Katzen mit dem Po bevor sie angreifen?
Herkes iyi sallar ve karanlık bir yerde 2 hafta ısrar eder.
Jeder schüttelt es gut und besteht 2 Wochen an einem dunklen Ort.
Gözleri oynardı. Tasmayı çekince kuyruk sallar.
Und die Augen bewegen. Der konnte mit dem Schwanz wedeln.
Yeni sallar inşa edip, atalarınızın izinde yola koyulabilirsiniz.
Sie können neue Flöße bauen und weitersegeln, wie Ihre Vorväter.
Eğer küçük bir dağ Aya çarparsa… uydularımızı bir çan gibi sallar.
Wie eine Glocke schwingen. Falls ein kleiner Berg.
Ayrıca el sallar ve çok hızlı kalp atışı yaşamanız gerekir.
Sie müssen ebenso erleben Hand schüttelt und wirklich schnellen Herzschlag.
Muhtemelen sürekli beni eleştirip İncili suratıma sallar.
Sie wird über mich urteilen und mir ihre Bibel ins Gesicht wedeln.
Köpek başını sallar, kulağını çizer ve çok endişelidir;
Der Hund schüttelt den Kopf, kratzt sich am Ohr, und er macht sich große Sorgen;
Bay Wright:( Kişi yüzünü ovalar ve kafasını sallar) Ben iyiyim.
Mr. Wright:(Subjekt reibt sein Gesicht und schüttelt den Kopf) Mir geht's gut.
Onun yerine, güler, başını sallar… gülümser ve Çok aptalsın'' der.
Stattdessen lacht sie, schüttelt mit dem Kopf, lächelt ein bisschen und sagt.
Sürekli rahatsızlık tam bir uykudan mahrum kalır, sinir sistemini sallar.
Ständiges Unbehagen beraubt den ganzen Schlaf, schüttelt das Nervensystem.
Bir papağan söyler ve ritmik başını sallar, onun sahibinin beraberindeki.
Ein Papagei singt und schüttelt den Kopf rhythmisch, seinen Besitzer Begleit.
Film şöyle bir yazıyla başlar;“ Köpek neden kuyruğunu sallar?
Insofern erläutert der Text im Vorspann des Films„Warum wedelt ein Hund mit seinem Schwanz?
Neden bir köpek başını sallar ve kulaklarını çizer: olası sebepler.
Warum schüttelt ein Hund seinen Kopf und kratzt sich an den Ohren: mögliche Ursachen.
Enerjiyi artırmak için kullanılırlar( kafeini unut- bu şeyleri sallar!).
Sie werden verwendet, um Energie zu steigern(vergessen Sie Koffein- dieses Zeug rockt!).
Köpek onları sallar, kanı tarar, akıntı kokusu nahoştur, tatlıdır.
Der Hund schüttelt sie, kämmt sich ins Blut, der Abflussgeruch ist unangenehm, süßlich.
Bir köpek genelde ısırır,kafasını sallar ve deriyi yırtar.
Ein Hund wird üblicherweise zubeissen,den Kopf schütteln und dabei die Haut verletzen.
Bu cıvıltılar veonun melodik şarkısı, sabahları, şehirlerin kalbine sallar.
Diese Zwitschern undsein melodisches Lied rocken unseren Morgen in die Herzen der Städte.
Sonuçlar: 57, Zaman: 0.0318

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca