SALONUNA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Halle
• Salon
• Lounge
• ins Fitnessstudio

Salonuna Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Buda salonuna.
Die Buddha Halle.

TBCnin yakın zamanda yenilenmiş özel salonuna giriş.
Zugang zur neu renovierten privaten Lounge von TBC.

Orient Salonuna hoş geldiniz.
Willkommen in der Orient Lounge.

Her şeyi cenaze töreni salonuna taşıyın.
Bringt alles in den Salon, wo der Sarg aufgebahrt wird.

Susquehanna Salonuna buradan mı gidiliyor?
Geht's hier zur Susquehanna Lounge?

PoP, 2006da Rock and Roll Şöhretler Salonuna kabul edildi.
PoP wurde 2006 in die Rock Roll Hall of Fame aufgenommen.

Aurelianonun salonuna Çingeneleri göndermişsin.
Und die Zigeuner zu Aureliano geschickt hast.

Daha geniş odalar bir balkon ve bahçe salonuna sahiptir.
Größere Zimmer verfügen über einen Balkon und einen Garten Lounge.

Kahramanlar Salonuna hoş geldin.
Willkommen in der Halle der Helden.

Düşmesi gereken üç düşman daha bulunan yemek salonuna gidin.
Gehen Sie durch den Speisesaal, wo noch drei Feinde zu besiegen sind.

Daha önce hiç 4B salonuna gitmemiştim.
Ich war noch nie in Salon 4B.

Bilgelik salonuna gidip af için dua etmeliyiz.
Wir müssen in der Halle der Weisheit um Vergebung beten.

Jill bugün güzellik salonuna geldi. Lütfen.
Bitte. Jill kam heute in den Salon.

Güzellik salonuna ihtiyacı olan tek kişi olmayabilirim.
Ich bin nicht die Einzige, die einen Friseur braucht.

Dr. Devlin, bekleme salonuna geliniz.
Dr. Devlin, jemand wartet im Flur auf Sie.

Seyahat yoldaşlarımın beni beklediği havaalanının transit salonuna gittim.
Ich ging in die Transit Lounge des Flughafens, wo meine Mitreisenden auf mich warteten.

Sonra dans salonuna gideceğim!
Und danach gehe ich tanzen ins Guinche!

Gyeongseongdaki son gösterimizden sonra birlikte dans salonuna gitmiştik.
Nach dem letzten Auftritt in Gyeongseong gingen wir tanzen.

Elvis, aynalar salonuna gidiyoruz!
Elvis, wir gehen ins Spiegellabyrinth!

Derain, Vlaminck ve Marquet ile birlikte, 1905 Paris Sonbahar Salonuna katılmıştır.
Matisse, de Vlaminck und Derain sind 1905 gemeinsam im Salon d'Automne in Paris beteiligt.

Kahramanlık Salonuna hoş geldiniz.
Willkommen in der Halle des Heldenmutes.

Yüzyılın sonunda kompleks Hollanda Doğu Hindistan Şirketi Salonuna dönüştürüldü.
Ende des 20. Jahrhunderts wurde der Komplex in die Halle der Niederländischen Ostindien-Kompanie umgewandelt.

Şu anda Şiddet Salonuna giriyorsunuz… 20.
Sie betreten die Halle der Gewalt.

Jimnastik salonuna bir patlayıcı daha yerleştireceğiz. ve şuraya. Konser salonuna.
Dannn geht noch eine Explosion los, hier, in der Turnhalle, und hier in der Aula.

Da ilk kez Paris Salonuna kabul edildi.
Stellte er erstmals im Salon de Paris aus.

Sonra Zichen Salonuna İmparatoru görmeye gittim.
Danach traf ich den Herrscher in der Zichen-Halle.

Niye kitle katilinin teki onun salonuna ceset assın?
Warum sollte ein Massenmörder eine Leiche bei ihm im Studio aufhängen?

Maskhadovu eski New York Salonuna kadar takip ettim. Selam Jones.
Hey, Jones.- Ich folgte Maskhodov zum Old New York.

Ama can atmanı istemiyorum, hayır, Odinin salonuna girmeni istemiyorum.
Ich will nicht, dass du Odins Halle betrittst. Nein.

Ya da… bazen spor salonuna giden bir bankacı bulunabilir.
Oder die zufällige Investment-Bankerin auf dem Weg ins Fitnessstudio.