Sararken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ot sararken gördüm seni.
Onu Colettein cesedini bir halıya sararken gördüm.
Beni sigara sararken gördü de marihuana içiyorum sandı.
Ve sen de böyle yaşamayı istiyorsun. Hava geçirmez bir kutuda. Dışarıda her şey sarpa sararken.
Onu masa örtüsüne sararken, düğmesinin kapalı olmadığını farketmiştim.
Rüzgar hızını kesip deniz köpüğü uykuya çekilirken… yurduma dönüyorum. vealacakaranlık başıboş dünyayı sararken… Ama gene de Kızgın güneş ufka kavuşurken.
Ben kızı pelerinime sararken, Jaimede adamları kolayca korkutup kaçırdı.
Ama gene de Kızgın güneş ufka kavuşurken… rüzgar hızını kesip deniz köpüğü uykuya çekilirken… vealacakaranlık başıboş dünyayı sararken… yurduma dönüyorum.
Bandajı sararken gırtlağını sıkarım. tek bir kasını bile oynatırsan.
Güvensizlik ve huzursuzluk tüm dünyayı sararken, Yunanistan istikrar kazanıyor ve güçleniyor.
Dünyayi sararken… deniz köpügü uykuya cekilirken… ve alacakaranlik basibos Kizgin günes ufka kavusurken… yurduma dönüyorum. rüzgar hizini kesip.
Tam açıklama: Bu makaleyi sararken, aslında İyileştirilmiş bir IRAyı açtım.
Kızgın güneş batıda ufka kavuşurken… dağda rüzgar hızını kaybederken… tarla kuşunun nağmeleri sessizliğe karışırken… tarlalarda çekirgelerin sesleri kesilirken… deniz köpüğü uyuyan bir bakire gibi dinlenmeye çekilirken… vealacakaranlık başıboş dünyayı sararken… yurduma dönüyorum.
Tarla kuşunun nağmeleri sessizliğe karışırken… tarlalarda çekirgelerin sesleri kesilirken… vealacakaranlık başıboş dünyayı sararken… deniz köpüğü uyuyan bir bakire gibi dinlenmeye çekilirken… Kızgın güneş batıda ufka kavuşurken… dağda rüzgar hızını kaybederken.
Eve geldiğinde, bandajlarını tekrar sararım.
Karanlık çökünce etraflarını sararız, böylece, gün doğmadan onları pusuya düşürürüz.
Birazdan otelin her tarafını sararlar.
Telefonu bu sefer daha iyi sararız.
Telefonu bu sefer daha iyi sararız.
İşin gerçeği, sorunlarımızın çoğunu başımıza kendimiz sararız.
Bütün gece birbirimizi sararız.
Onu sararız.
Biz çok fazla sararız.
Sen tut, ben sararım.
Buz bulana dek ona sararız.
Ben başka sararım.
Suyu bir balığa benzesek bile,bilmiyorsak bile etrafımızı sararlar.
Ve siyah insanların Tanrıları vücutlarının etrafına kırmızı bir örtü sararlar.
Ben sana sararım.
Cesedi, bir battaniyeye sararız… moteldeki odaların birinin küvetine koyup… yarın ne yapacağımıza karar veririm.