Senin evinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Senin evinde.
In deinem Haus.Babası senin evinde öldü.
Sein Vater stirbt in deinem Haus.Senin evinde?
Bei dir Zuhause?Ama artık senin evinde değilim.
Aber ich bin nicht mehr in deinem Haus.Senin evinde!
In deiner Wohnung!Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
yeni bir evsatılık ev ilanları
büyük bir evher evdeküçük bir evbütün eviaynı evdetüm evyeni evözel bir evde
Daha
Fiillerle kullanım
eve git
eve gitmek istiyorum
eve dön
eve gel
onun evievde kalmak
evine hoşgeldin
eve götürmek
eve dönmek istiyorum
evden çıkmadan
Daha
Isimlerle kullanım
ev sahibi
benim evimseni eveev yapımı
ev ilanları
eve gidelim
bizim evimizakıllı evevin önünde
ev arkadaşım
Daha
Bugün lazım senin evinde misafir kalayım.''.
Ich muss heute in deinem Haus zu Gast sein“.Senin evinde… Eee?
In deiner Wohnung?Bugün lazım senin evinde misafir kalayım.''.
Heute muss ich in deinem Haus zu Gast sein“.Senin evinde koydular.
Sondern in deinem Haus.Bugün lazım senin evinde misafir kalayım.''.
Denn ich muss heute Gast in deinem Haus sein.«.Senin evinde olabilir.
Vielleicht in deinem Haus.Süper, salı günleri senin evinde prova yaparız.
Super, wir proben Dienstags in deiner Wohnung.Senin evinde ne işi vardı?
Was hat er in deiner Wohnung gemacht?Bugün lazım senin evinde misafir kalayım.''.
Denn in deinem Haus muss ich heute zu Gast sein“.Senin evinde. Arturo yaşıyor.
Arturo lebt. Er ist bei dir zuhause.Bir dakika, Rossinin senin evinde ne işi vardı? Sakin ol.
Warte, was wollte Rossi denn nachts in deiner Wohnung? Entspann dich.Senin evinde ne işi vardı?
Was hatte er in deiner Wohnung zu suchen?Zakay, çabuk aşağı in; çünkü bugün senin evinde kalmam gerek.”.
Komme herunter, denn Ich muß heute in deinem Hause einkehren.".Bu gece senin evinde kalacağım.
Ich schlafe heute in deinem Haus.Zakay, çabuk aşağı in;çünkü bugün senin evinde kalmam gerek.”.
Steige schnell herunter; dennich muß heute in deinem Hause einkehren.«.Ne mutlu senin evinde oturanlara.
Wohl denen, die wohnen in Deinem Haus.Bu nedenle seninle yatmayı planlıyorum,bu gece, senin evinde.
Genau deshalb… plane ich heute damit anzufangen,heute Abend, bei Dir zuhause.Bugün senin evinde kalmam gerekiyor.
Ich muss heute in deinem haus bleiben.Burada bekleyebilirsin ya da senin evinde buluşabiliriz.
Senin evinde kalmak garip bir duygu.
Es fühlt sich seltsam an, in deinem Haus zu sein.Zakay, çabuk aşağı in;çünkü bugün senin evinde kalmam gerek.”.
Da rief er:„Zachäus, steig schnell herab:heute muss ich in deinem Hause einkehren.".( 4) Senin evinde oturanlar ne mutludur!
Glücklich sind die, die in deinem Haus wohnen!Hayır, artık ilişkimiz özel olduğu için onu senin evinde bırakmak istiyorum.
Nein, ich möchte sie bei dir Zuhause lassen, jetzt, wo wir beide ein Paar sind.Senin evinde, babacığının gözetimi altında.
In deinem Haus unter den wachsamen Augen deines….Eğer benim kız arkadaşımla randevuya çıkacaksan, ben de senin evinde pantolon giymek zorunda değilim!
Darf ich in deiner Wohnung ohne Hose rumlaufen! Wenn du mit meiner Freundin ausgehen darfst,!
