Sincabı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ya da sincabı.
Sincabı ister misin?
Bu onun sincabı.
Yer sincabı yediler.
Anadolu sincabı.
İnsanlar da tercüme ediyor
Şu sincabı gördün mü?
Kafkas sincabı.
Bu sincabı biliyorum.
Hangi yavru sincabı?
Kimse sincabı dinlemiyor.
Hiç iyi değil. Kimse sincabı dinlemiyor.
Sincabı yapma. Dışkını at.
Genta-kun, sincabı kurtar!
Sincabı Abe Lincolna benzettim!
Şu anda bir sincabı izlemekle.
Sincabı ne kadar süre beklememiz gerekiyor?
Şu anda bir sincabı izlemekle meşgul.
Bir daha bana köpekbalığı demeden önce, sincabı hatırla.
Kimse sincabı dinlemiyor. Hiç iyi değil.
Hoş değil. Hiç kimse sincabı dinlemiyor.
Bir sincabı salıverin, kim yakalarsa altın madalya alsın.
Öğle yemeğinde bu sincabı yemeyeceğiz, değil mi?
Ucuza kurtulmak istiyorsan bir dahaki sefere git bir sincabı hakla.
Ya bir tilki içip, bir sincabı sikmeye kalkarsa?
Pixarın şu sincabı bizi ezip geçiyor, çünkü Vincele yatmak isteyen tüm kadınlar çocuklarını sincabı izlemeye götürüyor.
Filmi pek anlamadım ama o sincabı çok sevmiştim.
Veruca Salt, kendi sincabı istiyor ve birini yakalamak için odaya giriyor.
Bugün, yetiştirdiğim domatesleri yiyen sincabı sonunda öldüreceğim.
Coloradolu yetkililer sincabı psikiyatrik değerlendirme için Johns Hopkinse götürdü.
Ama şimdi, çünkü kendi küçük boyutları,tarıma tarla sincabı çok hasar bu tip değildir.