Siz allahı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
De ki: eğer siz Allahı.
Siz, Allahı nasıl inkâr edersiniz?
Wie könnt ihr Allah verleugnen?İyi biliniz ki siz Allahın elinden kurtulamazsınız.
Wenn Siz Allahı seviyorsanız bana uyun!
Wenn ihr Allah liebt, so folgt mir!Dönerseniz, bilin ki siz ALLAHı aciz bırakamazsınız.
Wenn Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Ki, siz Allahı acze düşüremezsiniz.
Ve eğer yüz çevirirseniz bilin ki, siz Allahı aciz bırakacak değilsiniz.
Wenn De ki, eğer siz Allahı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah d.
Yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz Allahı acze düşüremezsiniz.
Wenn De ki, eğer siz Allahı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah d.
Sprich:"Wenn ihr Allah(wahrhaft) liebt, folgt mir, dann wird Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlı olur, yüz çevirirseniz,bilin ki siz Allahı aciz bırakamazsınız.
Wenn De ki, eğer siz Allahı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah d.
Sprich: Wenn ihr Allah liebt, dann folgt mir, so wird Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlı olur, yüz çevirirseniz,bilin ki siz Allahı aciz bırakamazsınız!
Wenn Çünkü siz ALLAHın ayetlerini alaya aldınız ve dünya hayatı sizi kandırdı.
Weil ihr Allahs Zeichen zum Gespött machtet und(weil)Yeryüzünde dört ay daha dolaşın,bilin ki siz ALLAHı aciz bırakamazsınız ve ALLAH inkarcıları rezil eder.
Also bewegt euch(sicher) im Lande vier Monate lang,aber wißt, daß ihr ALLAH keineswegs zu schaffen macht und daß Çünkü siz ALLAHın ayetlerini alaya aldınız ve dünya hayatı sizi kandırdı!
Weil ihr ALLAHs Ayat doch zum Spott genommen habt und das diesseitige Leben Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için daha iyidir. Ve eğerdönerseniz bilin ki siz Allahı aciz bırakacak değilsiniz!
Bereut Ve muhakkak ki siz, Allahı aciz bırakamayacağınızı ve Allahın kafirleri alçaltıcı olduğunu biliniz.
Doch wisst, dass ihr Gottes Tun nicht vereiteln könnt und das O halde, tövbe ederseniz bu sizin için hayırlıdır.Yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz Allahı acze düşüremezsiniz.
Bereut Yeryüzünde dört ay daha dolaşın. İyi bilin ki siz Allahı aciz bırakacak değilsiniz;Allah ise kafirleri rezil( ve perişan) edecektir.
Nun zieht im Land vier Monate umher und wißt, daß ihr Gottes Willen nicht vereiteln könnt, und daß Siz ALLAHı, elçisini ve ahiret yurdunu istiyorsanız,ALLAH sizden güzel davrananlara büyük bir ödül hazırlamıştır.
Und wenn ihr ALLAH, Seinen Gesandten und die jenseitige Wohnstätte anstrebt, so bereitete Yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz Allahı aciz bir hale getiremezsiniz ve şüphe yok ki Allah, kafirleri aşağılık bir hale getirecektir.
Nun zieht im Land vier Monate umher und wißt, daß ihr Gottes Willen nicht vereiteln könnt, und daß Siz ALLAHı, elçisini ve ahiret yurdunu istiyorsanız,ALLAH sizden güzel davrananlara büyük bir ödül hazırlamıştır.
Und wenn ihr Gott und seinen Gesandten und die jenseitige Wohnstätte begehrt, so hat Yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz Allahı aciz bir hale getiremezsiniz ve şüphe yok ki Allah, kafirleri aşağılık bir hale getirecektir.
Also bewegt euch(sicher) im Lande vier Monate lang, aber wißt, daß ihr ALLAH keineswegs zu schaffen macht und daß Yok, siz ALLAHı, elçisini ve ahiret yurdunu istiyorsanız,ALLAH sizden güzel davrananlara büyük bir ödül hazırlamıştır.
Doch wenn ihr Allah und Seinen Gesandten und die Wohnstatt des Jenseits begehrt, dann wahrlich, hat Yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz Allahı aciz bir hale getiremezsiniz ve şüphe yok ki Allah, kafirleri aşağılık bir hale getirecektir.
So zieht denn vier Monate lang im Lande umher und wisset, daß ihr Allahs(Plan) nicht zuschanden machen könnt und daß Siz Allahı sayar haramlardan sakınırsanız,Allah size hakkı batıldan ayırd edecek bir anlayış kuvveti verir, sizin günahlarınızı örter, sizi affeder.
Wenn ihr ALLAH gegenüber Taqwa gemäß handelt, gewährt ER Eğer siz Allahı, Resûlünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız artık hiç şüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar için büyük bir ecir hazırlamıştır.
Und wenn ihr ALLAH, Seinen Gesandten und die jenseitige Wohnstätte anstrebt, so bereitete Eğer siz Allahı, Resûlünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız artık hiç şüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar için büyük bir ecir hazırlamıştır.
Und wenn ihr Gott und seinen Gesandten und die jenseitige Wohnstätte begehrt, so hat Eğer siz Allahı, Resûlünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız artık hiç şüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar için büyük bir ecir hazırlamıştır.
Doch wenn ihr Allah und Seinen Gesandten und die Wohnstatt des Jenseits begehrt, dann wahrlich, hat 
