Sizinle konuşmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sizinle konuşmaya geldim.
Biz buraya sizinle konuşmaya geldik.
Sizinle konuşmaya geldim.
Bu yüzden sizinle konuşmaya geldik.
Sizinle konuşmaya ihtiyacım vardı.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
konuşmak istersen
benimle konuştubizimle konuşmakkonuşma süresi
sen konuşkonuda konuşmaktelefonda konuşmuştukkonuşma özgürlüğü
konuşma terapisi
ilk kez konuştu
Daha
Hayır, buraya sizinle konuşmaya gelmedim.
Sizinle konuşmaya bile korkuyor. Bu odadaki tüm erkekler dans etmek şöyle dursun.
Özür dilerim, ama sizinle konuşmaya ihtiyacım var.
Bunu sizinle konuşmaya hakkım yok, ama siz çok iyisiniz.
Kendisi Phoenixte ve sizinle konuşmaya hazır.
Ben sizinle konuşmaya geldim.
Çocuk Aile Hizmetlerinden biri sizinle konuşmaya geliyor. Yataktan düştü!
Bunu sizinle konuşmaya ihtiyacım var.
Marta. Her kimseniz… sizi tanımıyorum ve buraya da sizinle konuşmaya gelmedim.
Ben sizinle konuşmaya hazırım.
Şey, aslında, son on dakikadır yolda durmuş cesaretimi toplayıp sizinle konuşmaya çalışıyordum.
Eğer sizinle konuşmaya çalışırsa.
Neyse, belki sizinle konuşmaya gelebiliriz.
Sizinle konuşmaya çalışabilir, sizi ikna etmeye ya da şaşırtmaya çalışabilir.
Prue Halliwell sizinle konuşmaya geldi mi?
Onu sizinle konuşmaya iten neydi?
Ben de tam sizinle konuşmaya geliyordum.
Hastanede sizinle konuşmaya çalışmışlar… ama pek yardımcı olmamışsınız.
Şey, bunu sizinle konuşmaya yetkim yok.
Ekibimiz sizinle konuşmaya ve inşaat işlerinde tavsiyelerde bulunmaya hazırdır.
Belki onu sizinle konuşmaya ikna edebilirim.
Bir kişi sizinle konuşmaya başladığında, biraz utangaç olup olmadığını söyleyebilirdi.
Aslında buraya sizinle konuşmaya gelmiştim. Benimle mi?
Tüm modellerimiz sizinle konuşmaya ve gereksinimlerinizi dinlemeye ve sizi memnun etmeye hazır.
Fakat gerçekten sizinle konuşmamız gerekli siz hakimle görüşmeden önce.