Soğanı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bana soğanı ver.
Soğanı doğra.
Önce soğanı koy baba.
Emery, git getir o soğanı.
Hazır soğanı da yemişken.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Duble çizburger, her şeyden olsun, soğanı bol olsun.
Soğanı Uzun Süre Muhafaza Etmek.
Chuck Norris soğanı ağlatır.
Ya soğanı istersin ya da istemezsin?
Chuck Norris soğanı ağlatır!
Soğanı kesip odaya koymak.
Etin içine her zaman soğanı ve sarımsağı gizleyerek koyarız.
Soğanı soyarken birçok katman vardır.
Bu arada tavuk kıymasını tereyağında sotele ve soğanı kavur.
O zaman soğanı da benden alın.
Önce tavuğu soteliyorum,sonra kuru üzüm ve soğanı ekliyorum.
Bir gün soğanı bile ağlatacağım.
O soğanı tutkuyla yalayıp yutuyorsun.
Bir tarafında sarımsaklı mayonez… soğanı az, fazladan turşu olsun.
Şampuan soğanı 911 de herkes için uygun değildir.
Soğanı değil, sadece kızarmış halkaları seviyorum.
Tavuğu, karabiber ve soğanı 13'' x 9'' pişirme tabağına yerleştirin.
Soğanı az pişireceğiz demedik mi? Ne dedik?
Küçük soğanı alın, ince doğranmış ve bir bardak bitkisel yağ dökün.
Soğanı değil, sadece kızarmış halkaları seviyorum. Ne var?
Yeşil soğanı doğrayın ve boş bir plastik su şişesinde saklayın.
Soğanı pişirmek bu sindirim etkilerini azaltabilir.
Soğanı kızartırsın, ya da taze ekleyebilirsin.
Eğer soğanı kabuk kabuk soyarsanız sonunda bir şey bulamazsınız.
Soğanı'' kurtarıcı'' kullanmak diğer şampuanlardan farklı değildir.