Soğanın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Soğanın Saklanması.
Bazı rampalar! Soğanın vahşi kuzeni.
Soğanın yabani kuzeni.
Bazı rampalar! Soğanın vahşi kuzeni!
Soğanın başına bu gelir.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Yani bu sadece soğanın ilk kabuğu.
Ona soğanın cücüğünü göstereyim!
Kızartma rostosu gibi bir klasik bile soğanın bu etkisinden faydalanabilir.
Hardal ve soğanın senin için bir anlamı var mı?
Shakespeareın Cleopatrasında Mark Anthony“ Soğanın içinde yaşayan gözyaşları” demişti.
Soğanın bu geniş yapraklı kuzeni bulmak daha zor.
Yoksa bu pis kokan soğanın başka bir katmanı mısın?
Soğanın kabuğunu soyacaksın, ince ince doğrayacaksın. Sonra yağda penbeleşinceye kadar kızartacaksın.
Sonra her şeyi verdi, soğanın da iyi olmadığından emin olmak için.
Hardal ve soğanın senin için bir anlamı var mı diye sordum?
Diğer pek çok gıdada olduğu gibi soğanın hem“ iyi” hem de“ kötü” yönleri vardır.
Ancak, soğanın kuzeni sarımsakının neden aynı etkiye sahip olmadığı konusunda daha iyi bir fikrimiz var.
Başlık Özeti: Diyabet tedavisinde soğanın kullanımı insanlarda kapsamlı olarak incelenmemiştir.
Soğanın Kemik Sağlığına Faydaları: Soğanın diğer bir özelliği de kemik sağlığının korumasını sağlamaktır.
Yılında yapılan bir çalışma, soğanın antienflamatuar ve antimikrobiyal özelliklere sahip olduğunu ortaya çıkardı.
Düşük kavrama- soğan kavrama avucunun üzerinde durur, soğanın basınç kuvveti bilek eklemi üzerine düşer.
Soğanları böyle keseceksin.
Tatlı soğanlarınızı alın millet.
Ama soğanımız yok, sadece Seldane var.
Kim soğanlı ananas ısmarlar ki?
Soğanları, zeytin ağacının etrafına dikti!
Evet. Bu çıtır soğanları nasıl bu kadar çıtır yapabiliyorsun?
Çiğ soğan ye.
O zaman soğanı da benden alın.