Sorgulamadan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sorgulamadan yaşamak.
Hiç tereddüt etmeden, sorgulamadan.
Sorgulamadan itaatini.
Kovuşturmadan, sorgulamadan değil.
Ve sorgulamadan. Çabuk.
Araba, uzun bir süre sorgulamadan oturdu.
Ben, onu sorgulamadan önce bu piçi mıhlayamazsın.
Biz beklenenden daha önce geldi ve o sorgulamadan bizi ağırladı.
Bunu hiç sorgulamadan günler, hatta yıllar geçiyor.
Bizim görevimiz, onun niyetini sorgulamadan, onu sevmektir.
Onları sorgulamadan hiçbir yere bir şey söylemeyin. Hayır.
Feminist Farah olarak oynayacaksınız ve işkence ve sorgulamadan kurtulacaksınız.
Tüm bunları sorgulamadan kabul etmeli miyiz?
Sorgulamadan, öğrenciler Felician evinde en yüksek önceliğe sahiptir.
Bazıları hiç sorgulamadan bunu yapıyorlar.
Onu sorgulamadan hükmünü verecek miyiz? Yine bu herif?
O, hiçbir şeyi sorgulamadan kabul etmez.
Yıllar boyunca her gün aynı şeyleri yapmamızdan söz ediyorum hem de hiç sorgulamadan.
Ferbéyi sorgulamadan önce bir şeyler yesek olur mu?
Düsmanlariniz siz onlari sorgulamadan önce güzel bir uyku çekecek.
Sorgulamadan önce biraz terletmek için bir ofise koyduk. İki numaralı şüpheliyi.
Tan fazla sadakatle ve size sorgulamadan hizmet vermeye hazır asker türleri.
Hiç sorgulamadan bir trajediyi önlediniz. Ama benim oğlum vahşi birisi. Bu konuda yeterince açık konuşuyorum.
Jamesin Annesi Brenda, babasının her emrini sorgulamadan takip eden muhteşem 39 yaşında bir Anneydi.
Bir hafta sorgulamadan, bir hafta eziyetten sonra… adamlarıma hiçbir şey söylemedin.
Şu aptalca sorgulama ve onun ses tonu.
Sorgulama için onu kente mi götürüyorsun?
Sorgulamak için bizi burada tutmanıza gerek yok.
Sorgulama ayısı!
Alıcıyı sorgulamak için buraya getirmen gerek.