Sorular sormaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Anne sorular sormaya başladı.
Pekâlâ… oğlun geçmişiyle ilgili sorular sormaya başladığında… beni ara.
Ruf mich an. wenn dein Sohn anfängt Fragen über seine Vergangenheit zu stellen, Also.Sorular sormaya başladım.
Ben de ona sorular sormaya başladım.
Also fing ich an, Fragen zu stellen.Sorular sormaya devam edecekler.
Combinations with other parts of speech
İnsanlar sorular sormaya başlayacak.
Die Leute fangen an, Fragen zu stellen.Sorular sormaya iznimiz yok mu?
Dürfen wir nicht mal Fragen stellen?Ressler bazı sorular sormaya oraya gitti.
Ressler ist da, um Fragen zu stellen.Sorular sormaya başladıkları zamana kadar.
Bis die anfangen, Fragen zu stellen.Geçen sene sorular sormaya başladı.
Im vergangenen Jahr begann sie Fragen zu stellen.Sorular sormaya başlayınca da, suikaste uğradı.
Als er Fragen stellte, wurde er ermordet.Ama insanlar sorular sormaya başladılar.
Doch die Leute fangen an, Fragen zu stellen.Max sorular sormaya başlayacakmış.
Max wird anfangen, Fragen zu stellen.Bazıları alaycı sorular sormaya başladılar.
Manche fingen an, sarkastische Fragen zu stellen.Zor sorular sormaya baslayacaklar.
Sie wird anfangen, schwierige Fragen stellen.Hastalarım hakkında sorular sormaya başladığınızda.
Als Sie begannen, mich über meine Patienten zu fragen.Siz sorular sormaya başlayana kadar tek bir yoklamayı atlamamıştı.
Sie versäumte keine einzige Meldung, bis Sie Fragen stellten.Cardassian ona sorular sormaya başladı.
Die Cardassianer begannen, ihm Fragen zu stellen.Ciddi sorular sormaya çalışıyorum.
Ich versuche, ernste Fragen zu stellen.Eğer buradaysam, sizin sorular sormaya başladığınız içindir bu.
Dass ich hier bin… heißt, dass auch Sie angefangen haben, sich Fragen zu stellen.Böyle sorular sormaya nasıl cüret edebiliyorlar.
Wie können Sie es wagen, solche Fragen zu stellen.Ve bana sorular sormaya başladı.
Und dann begannen Sie mir Fragen zu stellen.Medina sorular sormaya başlayınca da öldürüldü.
Als Medina anfing, Fragen zu stellen, wurde er umgebracht.Sonra sorular sormaya başladı.
Dann fing er an, Fragen zu stellen.Basın sorular sormaya başladı.
Die Presse beginnt Fragen zu stellen.Sonra sorular sormaya başladım.
Dann finge ich an, Fragen zu stellen.Polis sorular sormaya başladı.
Ein Polizist fing an, Fragen zu stellen.Millet sorular sormaya başlıyor.
Die Leute fangen an, Fragen zu stellen.McGuire sorular sormaya başlayacak.
McGuire wird anfangen, Fragen zu stellen.Ama şöyle sorular sormaya başlamadan önce onu sepetlemelisin.
