Taşralı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Taşralı Kız film.
Dima da taşralı.
Taşralı Hayalet Avcıları?
The Country Girl- Taşralı Kız.
Ben taşralı bir kızım.
Hem yönetmen de genç ve taşralı.
Taşralı Kobe öyleyse.
Dikkatli ol, ben taşralı bir çocuğum.
Taşralı tanıdıklarınız mı var?
Şimdiyse aynı şeyi her taşralı kadın yapabilir.
Taşralı, melankolik ve rahat?
Daha sonra ne istersen yap, salak taşralı.
Taşralı Bir Büyük Adam Pariste.
O senin oğlun değil,seni kaçık taşralı!
Taşralı bir öğretmen olarak konuğumuz ol.
Seon-unun ailesi taşralı, sağır ve dilsizmiş.
Taşralı bir kız için fena sayılmaz.
Molly sordu sevgilisine Taşralı gülümsemesiyle.
Onlar taşralı. Pek çoğundan daha fanatiklerdir.
Benimki, bir fincan çay ve taşralı küçük bir kız.
Taşralı bir avukatın pek çok yeteneği oluyor.
Hayır, sadece iki taşralı ve bir karavanda iki inek.
Büyüdü ve kendine Margaret'' adını koydu ki… daha az taşralı görünsün.
Bianca, bu benim taşralı, domuz gerdanı yiyen ağabeyim Otis.
Sonra taşındı, büyüdü ve kendine'' Margaret'' adını koydu ki daha az taşralı görünsün.
Sonra zaten tekrar taşralı burjuva hayatıma geri döneceğim.
Taşralı beyazlara onları iki siyahinin temsil edeceğine ikna mı edeceğiz?
Ve genç… eş cinsel… taşralı… bir siyahi olarak… bu her şey demekti.
AM: Ve eskiden makine ve ekipman için milyonlarca dolarlık yatırım gerekiyordu.Şimdiyse aynı şeyi her taşralı kadın yapabilir.
Dinle, taşralı. Ben büyük şehir polislerine bile fazla geldim!