Tabakların Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bunlar senin tabakların değil!
Tabakların nerede olduğunu biliyorsun.
Evin barkın, sofran ve tabakların temiz olsun.
Bu tabakların hiç bir diğerine uymuyor.
Bazıları lambaların ve tabakların masaüstünden düştüğünü bildirdi.
Ancak, tabakların geleneksel bir bira masasının boyutlarında kolayca çözülebileceğini unutmayın.
Bütçe seçeneği- plastik şişelerin,eski oyuncakların, tabakların ve malzemelerin kullanımı.
Beyler, tabaklarınızı temizleyin, lütfen.
Domatesler için, 1-10 litrelik kapların- daha küçük tabakların kullanılması arzu edilir.
Çocuklar, tabaklarınızı temizleyin lütfen.
Otomatik Otomatik program esnasında, tabakların kirlilik derecesi, suyun bulanıklık miktarıyla belirlenir.
Daha küçük tabakların kullanılması, bazı insanların otomatik olarak daha az kalori tüketmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir.
Sıcak su hissine, deterjan kokusuna… tabakların gıcırdama sesine odaklanmak ve nefesini takip etmek.
Hemen burada tabakların ortasında bana sahip olabilirsin… herkesin gözü önünde!
Çatal bıçakların, tabakların ve masa örtülerin kesinlikle işime yarar.
Hemen burada tabakların ortasında bana sahip olabilirsin… herkesin gözü önünde!
Çatal-bıçak ve tabakların vb. birbirine çok yakın olmadığından emin olun.
Ü 1 arada: Fincan ya da tabakların ısıtılması, yemeklerin sıcak tutulması, düşük sıcaklıklarla pişirilmesi.
Sen tabakları al, bunu ben getiririm.
Tabağınızı geri götüreyim.
Benim tabağımı alabilirsin.
Milli Sofienin tabağını aldı.
Ben tabakları getireyim.
Tabakları ve peçeteleri getirdim.
Tabağınızı hazırlayayım mı?
Sanırım bir parçanız tabağın gerçekte ne kadar sıcak olduğunu görmek ister.
Pakistanda yemek tabağını daima temizle.
Tabağa ihtiyacım var.
Tabağı tut büyükbaba.
Tabağın yok mu?