Tabutta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Tabutta olmaz.
Bir tırnak daha tabutta.
Tabutta bile değil.
Biryerlerde tabutta gömülü.
Tabutta iki ceset var.
Çünkü tabutta pedal çevirilmez!
Tabutta ne işi var?
Bulduğumuz tabutta…- Vail mı?
Bu tabutta ceset yok.
Joenun kitabı tabutta bırakılmış.
Tabutta olan sen değilsin.
Üçümüz tabutta uyusak, kız da.
Tabutta geri dönersin dostum!
Hiç rahat görünmüyor ki! Tabutta.
Sizce tabutta ne vardı?
Tek umursadığı şey oğlunuzun tabutta güzel görünmesi.
Sanki tabutta uyuyormuşum gibi.
Yaşlılar cesedi tabutta bulmuşlar.
Belki tabutta bir adres vardır.
Belki Michael hiçbir zaman tabutta değildi. Tanrım!
Sizce tabutta ne vardır?
Bunu okuduğunda, ya kumsalda ya da tabutta yatıyor olacağım.
O tabutta bir şey nakil ediyor olmalı.
Millienin artık tabutta kalması gerekiyor'' dedi.
O tabutta bir şey nakil ediyor olmalı.
Ölenin yakınları tabutta bir ceset bulmuş.
Tabutta ya da pencerede parmak izi buldunuz mu?
Yaslı aile tabutta bir ceset buldu.
O tabutta bir bebek olduğunu bana hiç söylemedin.
Dekoratörün tavrı da şöyleydi, Emma, Millie artık tabutta durmalı.