TACIZ ETMEK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zu belästigen
• Belästigung

Taciz etmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yaşlı bir kadını taciz etmek.
Alte Damen belästigen.

Jurileri taciz etmekten.
Belästigung von Geschworenen.

Taciz etmek demezdim ben.
Ich würde es keine Belästigung nennen.

Güpegündüz taciz etmek?
Belästigung am helllichten Tag?

Seni taciz etmek istemiyorum.
Ich will Sie nicht belästigen.

Masum insanları taciz etmek.
Das Belästigen von unschuldigen Leuten.

Seni taciz etmek istemiyorum.
Ich will dich nicht belästigen.

Ellie? Kiracıları taciz etmek yok?
Keine Belästigung der Mieter. -Ellie?

Sekreterimi taciz etmek yerine gidip hazırlanmalısınız.
Sie sollten sich darauf vorbereiten, statt meine Sekretärin zu belästigen.

Biliyorsun. Evet!! Bir özürlüyü taciz etmek yasal bir suçtur.
Es ist ungesetzlich, Behinderte zu belästigen, weißt du.

Başkalarını'' rahatsız edecek biçimde takip etmek'' veya başka şekilde taciz etmek; veya.
Einen anderen Benutzer zu?verfolgen“ oder anderweitig zu belästigen, oder;

Kiracıları taciz etmek yok. -Ellie?
Keine Belästigung der Mieter. -Ellie?

Başka bir kullanıcıyı elektronik ortamda gizlice takip etmek veya başka türlü taciz etmek;
(4) einen anderen Benutzer elektronisch zu verfolgen oder anderweitig zu belästigen.

Başka bir kişiyi taciz etmek veya zarar vermek.
Eine andere Person zu belästigen oder zu verletzen;

Bundan 8 ay sonra Allen, öğrencileri taciz etmekten okuldan atıldı.
Monate davor ist Allen gefeuert worden. Belästigung der Schüler.

İnternette seni taciz etmek, tehdit etmek, sana hakaret etmek bir suçtur.
Es ist strafbar, Dich im Internet zu belästigen, zu beleidigen, zu bedrohen oder zu erpressen.

Riot hizmetlerini kullanırken diğer oyuncuları taciz etmek, tehdit etmek veya onlara askıntı olmak;
Andere Spieler unter Nutzung der Riot-Dienste zu belästigen, zu stalken oder zu bedrohen;

Sharonın son iki kocasını taciz etmek yanına kalmış olabilir… ama müvekkiliniz bu sefer çizgiyi aştı.
Belästigen, aber diesmal ging er zu weit. Ihr Klient konnte ungeschoren Sharons letzten beiden Männer.

Riot hizmetlerini kullanırken diğer oyuncuları taciz etmek, tehdit etmek veya onlara askıntı olmak;
Andere Spieler oder Mitarbeiter von Riot Games zu belästigen, zu stalken oder zu bedrohen;

Sadece bir erkeği taciz etmek nasıl bir duygu, onu soracaktım.
Ich wollte Sie fragen, wie man… wie man einen Mann verführt.

Kıza yalvarıp onu taciz etmek erkekliğe yakışmaz!
Und ein richtiger Mann bettelt nicht. Und er belästigt keine Frau!

O kadar eminseniz kızları taciz etmek yerine niye bir şey yapmıyorsunuz?
Wenn Sie sich so sicher sind, wieso haben Sie nichts dagegen unternommen, anstatt die Mädchen zu belästigen?

Geriye dönük bir şekilde, erkek editörlerimizi taciz etmek, LGBTQ için destek göstermenin harika bir yoludur.
In gewisser Weise ist die Belästigung unserer männlichen Redakteure eine fantastische Möglichkeit, Unterstützung für LGBTQ zu zeigen.

Onu taciz etmeye başlar.
Fängt an, sie zu belästigen.

Kızımı taciz etmeyi kes LaAn.
La'An, hör auf, meine Tochter zu belästigen.

İnsanları taciz etmeyi bırakmanı tercih ederim.
Ich möchte lieber, dass Sie aufhören, Menschen zu belästigen.

İnsanları taciz etmeyi bırakmanı tercih ederim.
Hören Sie auf, Leute zu belästigen.

Lütfen müşterileri taciz etmeyi bırakın.
Hört auf, die Kunden zu belästigen.

Ve müvekkilimi taciz etmeyi bırakırsanız çok sevinirim. Artık Bay Fogartyyi ben temsil ediyorum.
Und Sie können aufhören, meinen Mandanten zu belästigen. Ich vertrete Mr. Fogarty.

İnsanları taciz etmeyi bırakmanı tercih ederim.
Mir wäre es lieber, du würdest aufhören Leute zu belästigen.