TAHTADAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Tahtadan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tahtadan bir atın içinde.
Ein Pferd aus Holz.
Evet ama tahtadan olmalı.
Ja, er muss aber aus Holz sein.
Tahtadan yatak başlığı.
Ein Kopfteil aus Holz.
Ben bunları yapmam. Tahtadan.
Ich kann so was nicht. Aus Holz.
Bana tahtadan bahset.
Erzähl mir von dem Brett.
Combinations with other parts of speech
( ormancılık, malzemeler) ağaçtan, tahtadan yapılmış nesne.
Aus Holz bestehend, aus Holz gefertigt.
Tahtadan bir yüzük takıyor.
Sie trägt einen Ring aus Holz.
Bunu kendinizde tahtadan yapabilirsiniz.
Den können Sie selbst aus Holz anfertigen.
Tahtadan daha sert birşeyle karşılaşmazlar.
Sie kennen nichts Härteres als Holz.
Pinokyo, Pinokyo Tahtadan, canım oğlum.
Pinocchio, Pinocchio Mein lieber Sohn aus Holz.
Tahtadan vücudu yumuşak ve sıcak olmuştu.
Der hölzerne Körper wurde weich, biegsam und warm.
Yapma Allen, ikimiz de onun tahtadan olduğunu biliyoruz.
Ich weiß, dass die aus Holz ist.
Eğer tahtadan kocaman bir porsuk yapacak olursak.
Wenn wir diesen großen Dachs aus Holz bauen.
Kuru ve sıcak odalar için, kasa tahtadan yapılmıştır.
Für trockene und warme Räume besteht die Kiste aus Holz.
Alüminyumun tahtadan daha iyi olduğunu hep söylemişimdir.
Ich sage schon immer, Aluminium ist besser als Holz.
Demirden yapılmışlar. Benim yaptığım gibi tahtadan değil.
Die sind aus Eisen, nicht aus Holz wie meine.
Artık silahınızla evlisiniz bu tahtadan ve demirden yapılma şeyle!
Dieser Waffe aus Stahl und Holz verheiratet!
Tahtadan veya kitaptan kopya ederken hata yaparlar.
Es macht Fehler beim Abschreiben von der Tafel oder aus dem Buch.
Siyah tuz denizinde tahtadan atlara binecek misiniz?
Werdet ihr auf hölzernen Pferden über das Schwarze Salzmeer reiten?
Dava kapanana kadar asla bir oyuncuyu tahtadan almayın.
Nehmt nie einen Spieler vom Brett, bis der Fall abgeschlossen ist.
Alüminyumun tahtadan daha iyi olduğunu hep söylemişimdir.
Ich habe ja schon immer gesagt, dass Aluminium besser ist als Holz.
Görüp görebileceğiniz en mükemmel saatler… hepsi de tahtadan oyulmuş.
Alle aus Holz geschnitzt. Da tickten und bewegten sich die süßesten Uhren.
Ve kız kardeşini tahtadan bir ata kilitlemenin yolu bu! Ne oluyor?!
Was soll das? So kettet man seine Schwester an ein Holzpferd.
U şeklindeki mutfak kısmen tuğla,doğal taş ve kısmen tahtadan oluşmaktadır.
Die U-förmige Küche besteht teils aus Ziegeln undNaturstein und teils aus Holz.
Sonra tahtadan yeni bir kılıç çıkardı ve kılıfına koydu.
Dann formte er ein neues Schwert aus Holz und steckte es in die Scheide.
Ahşap işleme ve işlem performansı tahtadan daha çok daha iyi olduğu gibi benzer.
Und Holzverarbeitung gleich, und die Verarbeitungsleistung ist viel besser als Holz.
Şu tahtadan bir şeyler yapabilen babalardan olmayı çok istiyorum.
Ich möchte einer von den Vätern sein, die Sachen aus Holz machen können.
Çatlaması için normal tahtadan 10 kat fazla enerji gerektiriyor.
Es braucht im Vergleich zu natürlichem Holz zehnmal mehr Energie, um es zu brechen.
O tahtadan düşersen tekrar üstüne çıkmaya cesaretin olsun diye.
Wenn Sie vom Balken fallen… werden Sie das Selbstvertrauen haben, wieder aufzusteigen.
İsveçteki araştırma kimyagerleri tahtadan pencere yapmanın bir yolunu bulmuşlardır.
Forschende Chemiker in Schweden haben eine Möglichkeit gefunden, Fenster aus Holz herzustellen.
Sonuçlar: 67, Zaman: 0.0449
S

Tahtadan eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca