Takan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
İnci takan erkekler.
Kırmızı şapka takan herkes.
Onları takan sen olmalısın.
Halk arasında gözlük takan ilk kızdı.
Ve gözlük takan insanlar… Onlar kahraman!
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Bütün paramı, gözlüğümü… ve şapkamı takan adama vermiştim.
Hawaiide kravat takan yok sanırdım.
Maske takan insanlar tehlikelidir Angela.
Bu antika şapkalar takan yok artk.
Bu saati takan kız nerede?- Seni arıyor.
Seni arıyor. Bu saati takan kız nerede?
Ve gözlük takan insanlar birer kahramandır.
Senden önce bu kaskı takan kişi boğuldu.
Peruk takan bir kişiyi çok uzaklardan tespit edebilirim.
Böyle şapka takan birini tanıyorum.
Bir zamanlar kulaklarının arkasına sandal ağacı takan bir erkek arkadaşım vardı.
Ama bunu yüzük takan birine söylememem gerekir.
Yüzüğü takan bütün Fenerler arasında… bir tanesinin ışığı diğerlerinden daha parlaktı.
Tanıklar korkutucu maskeler takan bir çeteden bahsediyor.
O sırada yüzük takan Underwood, Bowienin gözüne bir yumruk atar.
Koltuğumda oturan veparmağına alyansını takan hatunun çaresine bakarsan sonra konuşuruz.
Bana sorarsan maske takan insanlar korkak dırlar ya da yüzlerini göstermeye utanıyorlar.
Bu sırada dünyanın dört bir yanında gaz maskeleri takan takım elbiseli pazarlamacılar ortaya çıktı.
Etiket: gözlük takan insanlar daha zeki oluyor.
Castle bunun gibi maske takan birçok adam öldürdü.
Galiba Bey şapka takan tek kişi olmak istiyor. Şapka yok.
Gözlerinde mor maske takan, ve o altıncı bo sahibi.
Şapka ve onu takan kişi aptal değil.
Bir zamanlar gözlük takan bir kedi vardı. Ne yapıyorsun?
Altın madalyon takan birini görmedin, değil mi?