Takan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şapka takan bir domuza!
Güneş gözlüğü takan güneş.
Gözlük takan bir cin gibi.
Kırmızı daire içindeki B harfi, Beats kulaklık takan bir kişiyi gösterir.
Taç takan baş ağırdır derler.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
İyilik maskesi takan serseri seni.
Peruk takan bir adamı aradığını biliyorum.
Eskiden senin şapkanı takan adam değil mi bu?
Gözlük takan insanlar daha zeki oluyor.
Evde hazırladığınız o pankartı takan tek kişi olmanıza gerek yok.
Gözlük takan kızlara ne derler bilirsin.
Anlaşılan Rose daha bebeyken Hudu kolyesi takan kreyol bir dadısı varmış.
Gözlük takan erkeklerle ilgili bir teorim var.
Böyle şapka takan birini tanıyorum.
Kemer takan adamlara yalan söyledim. Pantolon askısı takanlara da.
Orada, onun tacını takan bir adam bulunuyor.
Ayrıca, kask takan erkekler yaz aylarında büyük miktarda saç dökülmesi yaşarlar.
Sadece özel bir gözlük takan kişi tarafından okunabilir.
O miğferi takan şerefsiz yaratıkta virüs vardı.
Bu şapkayı takan çocuk onu gördün mü?
Polis maske takan insanları tutuklamaya başladı.
Kovboy şapkası takan bir postacının resmini.
Ayı kafatası takan, zırhlı bir devin saldırısına uğradım.
Özellikle gözlük takan fotoğrafçılar için faydalıdır.
Köpek tasması takan bir erkekle yürürken görülmek ister miyim sence?
Tek beyaz lens takan bir cinayet kurbanı var.
Bunu, maske takan biri mi söylüyor?
Palyaço peruğu takan bir dikiş yüksüğüne benziyor.
X-ray gözlüğü takan birisine vurmazsınız, değil mi?
Sürekli güneş gözlüğü takan adam oradaydı, Mariahyı sakinleştirmeye çalışıyordu.