TEORISINI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Theorie
• These
• Theorien

Teorisini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Onun teorisini.
Ihre Theorie.

Teorisini kanıtlamak istemez mi?
Theorie beweisen wollen?

Daha çok teorisini biliyorum.
Ich kenne seine Theorie besser.

Teorisini test edememiş ama haklı olma ihtimaline karşı… bunları yanımıza alalım.
Er hatte keine Chance, seine Theorie zu testen.

Küçük savaş teorisini biliyor musunuz?
Kennen Sie die Theorie der kleinen Kriege?

Bu, teorisini kanıtlıyor.
Das bestätigt seine Theorie.

Bana da anlattı.- Teorisini biliyorum.
Ich dachte nicht, dass er- Ich kenne seine Theorie.

Sonra teorisini insanda da kanıtladı.
Und übertrug seine Theorien auf den Menschen.

Bu da düzensiz olduğu teorisini destekliyor.
Das unterstьtzt die Theorie des unorganisierten.

Holmes teorisini benimle paylaştı.
Holmes teilte eine Theorie mit mir.

Howard Gardnerın çoklu zeka teorisini duydun mu?
Kennst du Howard Gardners Theorie von multiplen Intelligenzen?

Darwinin teorisini yine kanıtlıyorsun.
Wieder einmal Darwins Theorie bewiesen.

Feminist edebiyat bağlamında Foucaultun iktidar teorisini konuşalım.
Foucaults Theorie der Macht im Kontext feministischer Literatur.

Onun bu teorisini daha evvel duymuştum.
Die Theorie habe ich auch schon gehört.

Gracein herkesin kötü olduğuna dair teorisini nihayet anladım.
Ich verstehe jetzt Graces Theorie, dass alle Menschen schrecklich sind.

Ben onun teorisini anlamıyorum.
Ich verstehe den Zusammenhang seiner Theorien nicht.

Ancak onun mutasyona uğramış uzay solucanları teorisini duymalısın.
Aber du solltest seine Theorie über mutierte Weltraumwürmer hören.

Küresel ısınma teorisini desteklemek için.
Stützen die Theorie der Erderwärmung.

Ben teorisini değilde, uygulamasını bilirim.
Nicht in der Theorie, sondern in der Praxis.

Üniter Yönetim Teorisini duydunuz mu hiç?
Kennen Sie die Theorie der einheitlichen Machtfülle?

Bunun teorisini de liberaller yapmışlardır.
Diese These wurde auch von liberalen Theoretikern.

Blakely de'' temel taşı'' adını verdiği teorisini kullanarak çözüm buluyordu.
Blakely fand Lösungen dank seiner Theorie vom neuralgischen Punkt.

Festinger, teorisini iki hipoteze dayandırır.
Alderfer stellt innerhalb der Theorie zwei Hypothesen auf.

Lerin başında Elisabeth Noelle-Neumann‘ Suskunluk Sarmalı teorisini oluşturmaya başladı.
Bereits in den 1970er Jahren hatte Elisabeth Noelle-Neumann die These von der„Schweigespirale“ begründet.

Bu eylemlerimizin teorisini de kendimiz yapıyoruz.
Auch die Theorie dieser Widerstände entwickeln wir selbst.

William Gadoury, teorisini Mayaların kurdukları şehirlerin yerlerini takımyıldızlarına göre seçtiği üzerine kurdu.
William Gadoury entwickelte eine Theorie, nach der die Mayas ihre Städte nach Sternenkonstellationen gebaut haben.

İnsanlar Doğal Seçilim teorisini de dinlemek istememişlerdi.
Die Menschen wollten auch nichts von der Theorie der natürlichen Auslese hören.

Einsteinın teorisini hatırlarsanız boşluk eğridir. Evet.
Ja, das stimmt. Laut Einsteins Theorie ist der Raum gekrümmt.

Her zaman. Roald, Nansenin teorisini kanıtlamak zorunda kaldı.
Roald wurde gezwungen, Nansens Theorie zu beweisen,- Immer.

Eğer Savunma teorisini değiştiriyorsa bunu da yapabiliriz Sayın Hâkim.
Das könnten wir noch tun, wenn die Verteidigung ihre These ändert.