Uçuk Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Uçuk bu.
Ya da uçuk.
Uçuk virüsü.
Ayrıca, uçuk.
Uçuk değil.
Sahte uçuk, anne.
Uçuk bir şey lazım! Bize.
Oldukça uçuk bir şey.
Tabii, üzerinde biraz uçuk var.
Bende uçuk çıkabilir.
En azından malum uçuk değil.
Ben uçuk gibiyimdir doktor.
Chlamydia enfeksiyonu ve uçuk yüzünden.
Adam uçuk tedavisi üzerine çalışıyor yahu.
John, işler çok uçuk bir hâl aldı.
Uçuk zoster hakkında bilmek ne yararlıdır.
Evet, çok uçuk şeyler döndü.
Hey, kızlardan birinde uçuk vardı.
Kronish sadece uçuk tedavisini ediyordu.
Sızıntı olmasın diye, çünkü… belsoğukluğu, uçuk falan olabilir.
Bu şişkinlik frengi, uçuk veya HIV olabilir.
Senin şu uçuk solucan deliğin tekrar ne zaman açılacak?
Her yerinde varsa uçuk değildir.
Nicole çok uçuk şeyler yapamayacağını biliyordu.
Senin neden dudaklarında uçuk yok anne?
Sizce buna uçuk mu sebep oldu?
Uçuk için bulduğu ilaç tüm insanlığın sonunu mu getiriyor?
İnsanlara onda uçuk vardı diyebilirsin.
Böylece uçuk kalıyor mu? O bir serseri, sen de… ona para atıyorsun?
Fotoğrafta- kolunda uçuk zoster olan bir çocuk.