High Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Baxter High.
Und High Star?
Sie ist nur high.
Ich muss high werden.
Kafa yapmam lazım.High Bridge Tower.
High Bridge Kulesinden.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Und macht high.
Epey de kafa yapar.High und deprimiert!
Das Miller High Life!
Miller High Life!High und draußen?
Er war nur… High.
Sadece onun kafası güzel.Was soll High Score bedeuten??
Yüksek skor'' ne demek?Wheaton Valley High.
Wheaton Valley Lisesi.Bleib von High Star weg.
High Stardan uzak dur.James Buchanan High.
James Buchanan Lisesi.High line fischfang-gesellschaft.
High line balikçilik.Das ist doch nicht high, oder?
Bu yüksek değil, ha?Super High Voltage präsentiert.
Süper Yüksek Voltaj sunar.Er arbeitet für High Star.
High Star için çalışıyor.Willst du high werden?- Chrissy!
Kafayı bulacak mısın? Chrissy!Du bist zu massiv für High Fashion.
Yüksek moda için çok büyüksün.McKinley High, ich grüße euch!
McKinley Lisesi, seni selamlıyorum!High Mountain Bürgerwehr, keine Bewegung!
Yüksek dağ milisi, kımıldama!Eine 22-Kaliber High Standard.
Kalibre Yüksek Standard.High Star ist ein sehr gefährliches Ziel.
High Star çok tehlikeli bir hedeftir.Ridgefield High war klein.
Ridgefield Lisesi çok küçüktü.Ja, das ist das Problem, wenn man high ist.
Evet. Kafası güzel olunca böyle oluyor.Bridgeport High, erinnerst du dich?
Bridgeport High, hatırladın mı?Mein Ex. Sie wollten also high werden?
Yani kafayı mı bulmuşlar? Eski kocam?Ridgefield High war nicht so groß.
Ridgefield lisesi o kadar büyük değildi.Also, wollen wir irgendwo high werden?
Peki bir yere gidip kafa olmak ister misin?
